Articles by "keşif"
keşif etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Bir basketbol sahası kadar uzun, iki kat yüksekliğinde ve 74.000 kilogram ağırlığında. Bunlar, Avustralya kıtasındaki bugüne kadarki en büyük dinozor olan Australotitan cooperensis'in etkileyici verileridir. Devin ilk kemikleri 15 yıl önce keşfedildi. 95 milyon yıl önce Avustralya muhtemelen süper kıta Pangea'nın güney kısmı olan Gondwana kıtasına aitti. 65 milyon yıl kadar önce yok olana kadar dünyaya hükmeden sayısız dinozordan günümüze sadece iskeletleri kalmıştır.  Bu iskelet buluntuları nadirdir. Şimdiye kadar, 300 ila 500 türden yalnızca yaklaşık 2.100 "iyi" dinozor iskeleti bulundu. Bir canlının mükemmel koşullarda fosil oluşturma olasılığı %0,1'den azdır. Bu fosil daha sonra bilim adamları tarafından umarız bulunana kadar birkaç milyon yıl boyunca bozulmadan saklanır.

Kendi Sahasında Tesadüfen Bulundu

Paleontolog Robyn Mackenzie ve kocası Stuart, 2006 yılında kendi topraklarında araştırma yaparken, bazı kemikler buldular. Bunların bir dinozorun kalıntıları olduğu çabucak tespit edilir. Ancak bulunan sauropodun gerçekte ne kadar büyük olduğu bir süre sonra anlaşılır. Kazılan fosilin bir kısmı titanyumun boyutu hakkında bilgi veriyor. Çoğu fosil buluntusunda olduğu gibi, iskeletin büyük bir bölümünün bilgisayarda kopyalanması gerekiyor, çünkü şu ana kadar tüm kemikler bulunamamıştır. Araştırmayı yapan bilim adamları, bazen daha fazla kemiğin bulunduğu daha eski buluntulara atıfta bulundu. Peer.J.J dergisinde bulgunun ayrıntılarıyla ilgili bir çalışma da yayınlandı.

Avustralya'daki En Büyük Canlı

Dinozor Cooper Creek, kendisi"Cooper" olarak bilinir. Devasa boyutlarıyla Avustralya kıtasında bugüne kadar yaşamış en büyük canlı olma özelliğini taşıyor. Uluslararası bir karşılaştırmada, muhtemelen ilk 10 arasında yer alıyor. Argentinosaurus gibi şimdiye kadar bulunan diğer dinozorlar, bazı araştırmalara göre 40 metreye kadar uzundu. Ancak, neredeyse tüm dinozorların kesin boyutları hakkında hala belirsizlikler var. Deri pigmentleri, kürk veya tüyler korunmadığı için görünüm de bilinmemektedir. Çoğu dinozorun, kertenkelelerinkine benzer şekilde pullu bir cilde sahip olması muhtemeldir.

Bilim Adamları Dev Etoburları Bulmayı Umuyor

Dinozorlar geçmişte tek tek değil, genellikle gruplar halinde bulunduğundan, paleontologlar civarda daha fazla iskelet bulgusu bulmayı umuyorlar. Ancak birçok araştırmacı, Cooper gibi dev bir otobur yerine bir theropod bulmayı tercih eder. Bunlar iki ayak üzerinde yürüyen etoburlardır. Pek çok bilim insanı, dev otoburların eşit derecede büyük yırtıcılara sahip olduğunu varsaydığından, zaten büyük olan Tyrannosaurus Rex'e daha büyük bir erkek kardeş aranıyor. Ve şansları da var. Otoburlar ve theropodlar genellikle birbirine yakın yaşardı. 


 

Gaia uzay teleskobundan alınan son kayıtlara dayanan yeni bir 3D harita ortaya çıkarıldı ve 1.3 milyon çift yıldız keşfedildi.

Önceden en büyük harita sadece 200 yıldız içeriyordu.Astronomide,tüm yıldızlarının çoğunun çift yıldız veya çoklu yıldız sistemleri olarak ortaya çıkma tezi uzun zamandır var olmuştur.Dünya'nın güneşinin muhtemelen bir veya daha fazla kardeşi vardı ve uzayda ki komşularımız Alpha ve Centauri ile çoklu bir sistemin parçası idi.Berkeley'deki California Üniveristesinden bilim adamları,dünyanın 300 ışıkyılı uzağında kaç tane ikili yıldız olduğunu belirlediler.

Uzun Mesafeye Sahip Çift Yıldızlar

Evrende nispeten küçük bir mesafe ile daire çizen çift yıldızlar,Gaia'nın kayıtlarında bir ışık noktası olarak tanınabilir.Bu nedenle ayrılamazlar ve dolayısıyla çift yıldız olarak da tanımlanamazlar.Bu yüzden çalışma,ortaklar arasında geniş boşlukları olan çift yıldızlara odaklandı.Gaia verileri,aralarında on veya daha fazla astronomik birim bulunan çift yıldızları tanımlamak için kullanıldı.

Büyük Çift Yıldızların 3D Haritası

Kareem El-Badry ile çalışan araştırmacılar,geniş mesafeli çift yıldızların bugüne kadar ki en büyük 3D haritasını oluşturmayı başardılar.Çoğu güneş benzeri yıldızlardan oluşan bu sistemlerden 1.3 milyonunu Dünya'dan maksimum 3000 ışıkyılı uzaklıkta keşfettiler.Gaia öncesi verilerle yapılan son iki harita sadece 200 ikili yıldız içeriyordu.KareemEl-Badry:"Güneş benzeri yıldızların neredeyse yarısının ortağı var.Bu yıldızların sadece dörtte birinin,30'dan fazla astronomik birimde bir ortağı olduğunu bulduk.Yeni atlasdaki en uzak yıldız çifti 3.26 ışıkyılı ötededir"

Çift Yıldızlar Birbirlerine Çok Benzer

Çalışma ayrıca yıldız çiftlerinin genellikle uzun mesafelere rağmen birbirbirine çok benzediğini gösteriyor.Her iki yıldız da nereyse aynı kütleye sahip.Kareem El-Badry:" Bu gerçekten harika bir şey:Bu nedenle çift yıldızlar tercihen tek yumurta ikizleridir.Aralarındaki mesafeler o kadar büyük ki,mevcut yıldız oluşum teorilerine göre,bu gözlem,şu anda kozmosta birbirinden yüzlerce veya binlerce astronomik uzaklıkta olan yıldız çiftlerinin bir zamanlar birbirine çok daha yakın olduğunu gösteriyor.

 

Antarktika'da tortu örnekleri almak için sondaj yaparken ,aslında "imkansız" koşullar altında,tesadüfen bilinmeyen bir yaşam biçim,i keşfedildi. 

İngiliz Antarktika araştırmasından bilim adamları yanlışlıkla Antarktika'daki en büyük ikinci kalıcı buz tabakası olan Filchner-Ronne buz sahanlığı altında bilinmeyen bir yaşam formu keşfettiler.Frontiers İn Marine Sccience dergisndeki yayına göre,Huw Griffiths'in ekibi aslında tortu örnekleri almak istedi.Ancak 900 metre derinlikteki bir deliğe bir kamera indirdiklerinde,araştırmacılar kayaya ince gövdelerle bağlanmış gibi görünen yuvarlak kafa şeklinde bir yaşam formunu gözlemlediler.

Bilimde,bu zorlu koşullar altında canlıların keşfi bir sürprizdi.Sondaj deliği açık denizden yaklaşık 260 kilometre uzakta,eksi 2.2 santigrat derece sıcaklığa sahip ve ortam sürekli karanlıktır.Biyolojide,bu koşullar altında hareketsiz yaşamın imkansız olduğu düşünülüyordu.

Huw Griffiths:Bu biraz çılgınca.Orada bir milyon yıl sonra bu tür bir yaşam formunu aramayı düşünemezdik,çünkü orada olabileceğine bile inanmazdık.

Buz Bloklarının Altındaki Kayalar

İncelenen buz tabakaları,büyük miktarlarda buzun kıtadan denize doğru hareket ettiğinde oluşur.Buz tabakaları kayaları kendisine çekebilirve buz tabakasının altına bastırabilir.Bilim adamları kayaların üstteki buz tabakasının 900 metre altına çekildiğinden şüpheleniyorlar.Kaya ile en alttaki buz tabakası arasında ise yaklaşık 500 metre vardır.

Yaşam Formu Tanımlanamadı

Şimdiye kadar bilim adamları,analiz için örnek alınamadığı için yaşam formunu belirleyemediler.Ancak video kayıtlarına göre sünger olması muhtemel diye görüş belirttiler.Huw Griffiths:"Bu şimdiye kadaren uzak buz tabakasındaki karşılaştığımız bir yaşam formu.Bu yaşam formları,kayaların üzerine sıkıca tutunarak yapışmış durumdalar ve ancak yanlarından geçen bir şey olursa beslenebilen canlılardır.

Galapagos Milli Parkı'ında tamamen beyaz bir penguen keşfedildi.Hayvanın genetik bir kusuru olma ihtimali üzerinde duruluyor.Albinizm ve lösemi olan bir kaç hayvan zaten adalarda yaşamaktadır.

Galapagos adalarında nadir görülen tamamen beyaz bir penguen keşfedildi.Galapagos Ulusal Parkı perşembe günü yaptığı açıklamada,hayvanın genetik bir kusuru olabileceği duyurdu.Lösizm olarak bilinen söz konusu genetik kusur,albinoların aksine göz rengi normal kalırken tüylerde kısmi pigmentasyon kaybına neden olur.Galapagos pengueni bir hafta önce İsabela adasında görüldü.Milli parka göre Galapagos adalarındaki köpekbalıklarında,kertenkelelerde,ıstakozlarda ve ispinozlarda albiniz ve lösizm vakaları kaydedilmiş olsa da penguenlerde ilk defa görüldüğü ortaya çıktı.

Galapagos Penguenleri 

Galapagos penguenleri sadece 35 santimetreye kadar büyürler ve türlerinin en küçük temsilcileri arasındadırlar,aynı zamanda ekvatorda yaşayan tek penguen türüdürler.

Galapagos adaları 1979'dan beri Dünya mirası listesindedir.Takımadaların eşsizflora ve faunası,İngiliz araştırmacı Charles Darwin'e evrim teorisini geliştirmesi için ilham vermiştir.Korunan takımadalar,Ekvador kıyılarının yaklaşık bin kilometre açığındadır.Adını Galapagos'un yerli dev kaplumbağalarına borçludur.