Articles by "kült filmler"
kült filmler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

 

Geriye dönüp 80'li yılların en ikonik filmlerini şöyle bir hatırlayalım.

Kriz ile devrim arasında,eski ile yeni arasında,kararsızlık ve kendini keşfetme arasında;1980'ler eski düzenin sonunun başlangıcıydı.Bir özgürlük ve çılgınlık atmosferi vardı,Her şey mümkün görünüyordu.Cesur deneyimlerle geçen bir on yıldı,keşfedilmeye hazır olandan daha fazla sınırlar zorlandı ve tüm bunlar sinemaya da yansıdı.

"İndiana Jones:Raiders of the Lost Ark","Back To The Future","E.T","Dirty Dancing" ve Never Ending song" gibi filmlerin hit şarkıları sizleri korkusuzca hayal etmeye davet etti.Uzun zamandır kült statüsünde bulunan oyuncular kariyerlerine 80'lerde başladı.Özel efektler daha muhteşem hale geldi,sinemalar büyüdü,Hollywood yıldızlarının maaşları yükseldi.Gişe rekorları kıran filmler,patlamış mısır sinema çağı etkileri bugün hala devam ediyor.Diğer on yılda 80'ler kadar kült film ortaya çıkmadı.Bu çılgın on yılda sizlere en ikonik 15 filmi sıraladım.Geçmişe,nostaljiye iyi yolculuklar diliyorum.

1.Shining (1980) İmdb: 8.4

Eski öğretmen yazar Jack Torrance (Nicholson) sonunda romanını bitirmek ister.Bu nedenle Colorado'da kış sezonu nedeniyle kapalı olan küçük bir dağ otelinde mülk yöneticisi pozisyonuna başvurur.Stephen King'in aynı adlı romanınndan uyarlanan Stanley Kubrick'in korku gerilim filmi,o dönemde küçük bir izleyiciyi korkutmayı öğretti.Bugün ise kült statüsüne yükseldi.Bu tür bir başyapıtın en iyi tarifi "Lexicon of İnternational Filmde" görebiliriz.Film gerçeklikle görünüş,gerçeklikle yanılsama arasındaki etkileşimin ustaca hazırlanmış bir çabasıdır.

2.Star Wars: The Empires Strikers Back (1980) İmdb: 8.7

Ölüm yıldızı yok edileli üç yıl olmuştur.İsyancılar ise buz gezegeni Hoth'da saklanıyorlar.Darth Vader asilerin gizli üssünü bulmak adına her taşın altına bakmaktadır.Luke Skywalker,yaklaşan tehlikeye karşı kendini korumak için,bilge Jedi ustası Joda'yı iktidarın sırlarını inisiye etmek için arar.Sonunda Luke,Darth Vader ile savaşmak zorunda kalır.Artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktır.İkinci uzun metrajlı film ve "Star Wars" destanının beşinci bölümü olan "The Empires Strikes Back" pek çok hayran ve eleştirmen için serinin en iyi filmi.Mali açıdan selefi "Stars Wars" dan daha az başarılı olmasına rağmen " The Empires Strikes Back" yalnızca gişe rekorları kıran sinema üzerinde belirleyici bir etkiye sahip olmakla kalmayan bir popüler kültür kitabı olarak kabul edilir.

3.İndiana Jones; Raiders Of The Lost Ark (1981) İmdb: 8.4

80'li yıllar sinemasının en iyilerinden biri olan Harrison Ford;İndiana Jones,ilk çıkışında kayıp eski ahit sandığını aramaya çıkar.Doğaüstü güçleri olduğu söylendiği için Naziler'de antik parçayı bulmaya koyulur.Zamana karşı bir yarış başlar.Kült film serisinin ilk bölümü adrenalini yüksek,size nefes alma şansı vermeyen bir kaç kovala diyebiliriz.Bu filmle Steven Spielberg mesleğinde en iyilerinden biri olduğunu kanıtlamıştır.Film dört Oscar ile ödüllendirildi.

4.E.T (1982) İmdb: 7.8 

Şans eseri barışçıl bir uzaylı kendisini A.B.D'nin küçük bir banliyösünde bulur.Aile sıcakkanlı,kafası karışık bu uzaylıyı evlerine alır.Özellikle 10 yaşındaki Elliot,adını E.T koyduğu bu uzaylıyla arkadaş olur.Aralarında o kadar derin bir bağlantı oluşur ki birbirlerinin duygularını ve düşüncelerini okumaya başlarlar.Ancak memleket özlemi ağır basar ve E.T eve telefon etmek ister.Steven Spielberg bilim kurgu,drama ve peri masalından oluşan büyüleyici bir film karması yarattı.E.T ait olmaktan ve sevilmekten başka bir şey istemeyen dost canlısı uzaylı prototipini yarattı.Film gençleri ve çocukları etkilemekte kalmadı aynı zamanda yetişkinlerin gözlerini yaşarttı.4 Oscar ile ödüllendirildi.

5.Scarface (1983) İmdb: 8.3

"Bulaşıkçılıktan uyuşturucu patronluğuna" sloganına sahip Kübalı göçmen Tony Montana.O zamanlar dünyanın en korkulu mafyası olana kadar,1980'lerde mafya kariyer basamaklarını tırmandı.İntikam ve vahşet ise mottosuydu.Makineli tüfekle malikanenin balkonundan milleti taradığı sahne ise efsanedir.Her şeyden önce bir sanat formu olarak görülebilecek ham şiddet sahneleri,sivri diyaloglar ve elbette Pacino'nun performansı "Scarface'i tüm zamanların en iyi mafya filmi yapmıştır.

6.The Terminatör (19849 İmdb: 8.0

Kas yığını tehlikeli bir cyborg 1984'te Sarah Connor'u öldürmek için gelecekten Los Angeles'a geri döner.John Connor adında bir çocuk doğacak ve karanlık gelecekte cyborgların ezici gücüne karşı sert bir mücadeleye liderlik edecek.Sözde yok edici ise merhametsizdir.Aslında o zamalar Arnold Schwarzenegger'in oyunculuk performansı ve diyalog sayısının azlığı filmle dalga geçme sebebi olabilirdi.İlk bakışta yönetmen James Cameron'un parlak bir cyborgdan başka sunacağı bir şey olmasa da,özel efektler yapımı izlenesi kıldı.Ama Terminatörü de bu şekilde dillendirmek biraz haksızlık olur.Çünkü James Cameron temel olarak 1980'lerde ortaya çıkan ve gittikçe karmaşık hale gelen teknolojiyi ve bununla bağlantılı olarak panik ve korkuyu anlattı."Terminatör" minimum bütçeyle çekilmiş olmasına rağmen zamanın çok ötesinde olan özel efektleriyle izleyiciyi ikna etti.Schwarzenegger'in ünlü sözü "geri döneceğim" Amerikan film enstitüsü tarafından en ünlü 100 film alıntı sıralamasında 37. seçildi.

7.The Never Ending Story (1984) İmdb: 7.4

Bir gün Bastian'ın eline gizemli bir kitap geçer.Gizlice kitabı okumaya başlayan Bastian için hayatını değiştirecek bir macera başlar.Michael Ende'nin kitabından uyarlanan,Wolfgang Petersen'in bu filmi, fantezi türünün öncülerinden birisidir.O dönem için etkileyici özel efektlerle beraber film sizi her şeyin mümkün gibi göründüğü ve küçüklerin bile gerçekten yetişkin gibi davranabileceği muhteşem masalsı bir dünyaya götürüyor." The Never Ending Story" sadece hayal gücünü harekete geçirmekle kalmıyor,aynı zamanda benlik saygısını uyandırıyor ve kitapların genç ve yaşlılar için en büyük macera olduğunun altını çiziyor.Film popüler kültürde her yerde var olan bir hikaye haline geldi.

8.Ghostbusters (1984) İmdb: 7.8 

Hayaletler söz konusu olduğunda kimi arayacaksın? Tabii ki Dr.Peter Venkman,Dr.Ray Stanz ve Dr.Egon Spengler.Üç arkadaş paranormal olaylarda uzmanlaşmıştır.New York'ta bu uzmanlığı hayalet avcıları olarak ticarete dökerler.Öyle ki bu metropol hayalet ve korkunç canavarlarla doludur.Çoğu zaman ne yaptıklarını bilmeseler de,beceriksiz davransalar da sonuçta korkusuzca ve kendi ürettikleri silahlarla hayalet ve canavarlarla bitmeyen bir savaşa girerler.Bugün logolarını bilmeyen yoktur.Bu doğaüstü komedi 1984 yılında gişe rekorları kırdı.Bill Murray ve Dan Akroyd kariyerlerini sağlamlaştırıp süper yıldız seviyesine yükseldiler." Ghostbusters" Sci-Fi komedisi türünün en iyi örneklerinden biri oldu.

9.The Breakfast Club (1985) İmdb: 7.8 

Yaşıtlarından farklı 5 lise öğrencisi öğretmenlerinin gözetiminde,okul kütüphanesinde kendi kişilikleriyle ilgili bir makale yazma cezası alırlar.Başta bunun için hiç hevesli olmayan bu beş genç yazdıkça birbirleriyle çok fazla ortak noktaları olduğunu keşfederler.Çok küçük bir alana hapsedilmiş,sosyal ve duygusal sınırları aşan bir film olarak göze çarpıyor.Gençlerin endişelerini dile getiren ve onlara yetişkinler açısından değil,aslında gençlerin kendi bakış açılarından anlatan ilk filmlerden biriydi.Sonunda ise birlik ve beraberlik mesajı vermeyi ihmal etmiyor.

10.Back To The Future (1985) İmdb: 8.5 

Zamanda yolculuk temalı filmlerin anası.Doc Browns'un icat ettiği zaman makinesiyle 1955'e bir zaman yolculuğu yapan Marty Mac Fly'ın hikayesi.Müstakbel ebeveynlerinin birbirine aşık olması artık onun elindedir.Aksi takdire Marty hiç var olmayacaktır." Back To The Future" zamanda yolculukla beraber komedi türünün kilometre taşıdır.Özgün bir senaryo,Sci Fi ve romantik komedinin karışımı bu film hala izlenen yapımlar arasında.80'lerin başka hiç bir filminde nostalji ve modernite barındırmayan,dünya çapında yaklaşık 400 milyon dolar hasılat yapan "Back To The Future" ,tüm zamanların en başarılı filmlerinden biri ünvanına sahip oldu.

11. Dirty Dancing (1987) İmdb: 7.0 

17 Yaşındaki Frances Houseman ebeveynleri ve kızkardeşiyle birlikte yazı sıkıcı bir tatil beldesinde geçirmeye mahkum olmuştur.Dans öğretmeni Johnny Castle ile tanıştığında başlarda ona ilgi duymaz ama zamanla aralarında duygusal bir yakınlaşma başlar.Johnny'le dans partneri olmaya ve onunla yerel bir dans yarışmasına katılmaya karar verir.Elbette yorucu dans provalarında fiziksel temas duyguları daha fazla harekete geçirir.1987'de sinema salonlarına akın eden kadınların başını döndüren bu film,duygusal,erotik ve dans figürleriyle bezenmiş.O dönem için büyüleyici bir auraya sahip bir filmdi.Dünyanın dört bir yanından çiftler bu erotik ve duygusal dans figürlerini uyguladılar.Cinsel uyanış hiç bir zaman bu filmde olduğu gibi ritmik olarak sahnelenmemiştir."Dirty Dancing" sadece bacaklarımızı ve vücudumuzu değil,ruhumuzu,hayallerimizi ve kalplerimizi de harekete geçirdi.

12.Full Metal Jacket (1987) İmdb: 8.3

Genç asker T.Davies zorlu ve aşağılayıcı bir askeri eğitimden geçer.Joker lakaplı bu genç asker ve meslektaşları hem eğitimlerinde hem de Vietnam savaşında eğiticileri olan çavuş Hartmann tarafından birer ölüm makinesine dönüştürülür.Efsanevi yönetmen Stanley Kubrick bu filmde otantik görüntülerle beraber askerlerin çektiği acıları izleyiciye başarılı bir şekilde aktarmıştır."Full Metal Jacket'e" zaman zaman tahammül etmek çok zor.Seyircinin bilinçaltına nihilist bir ruh hali yükleyerek.izleyiciyi çok zorlamıştır."Apocalypse Now","They Going Through Hell" ve "Platoon" ile "Full Metal Jacket" savaş karşıtı film türünün en başarılarından biri olma özelliğine sahiptir.

13.Die Hard (1988) İmdb: 8.2

New York polis memuru John Mc Lane (Bruce Willis) bazı nedenlerden ötürü 6 aydır görmeği karısı ile huzurlu bir Noel tatilini dört gözle bekliyordur.Nakatomi Plaza gökdelenindeki iş yerini ziyarete gittiğinde gökdelen teroristler tarafından yağmalanır.Eğitimli polis memuru John ile teröristler arasında kedi fare oyunu başlar.Zaman geçtikçe teröristler domino taşı gibi tek tek düşmeye başlar.Modern aksiyon sinemasının tohumları 1998'de bu filmle atılmıştır.Bu filme kadar Bruce Willis'in kariyeri pek parlak görülmüyordu.Filmde kahramanımızda ironik nüanslar ve sivri diyaloglar göze çarpıyor.Film Roderick Throp'un 1979 tarihli "Nothing Lasts Forever" adlı romanına dayanıyor.İlk teklif Arnold Schwarzenegger götürülmüştür fakat Arnold teklifi geri çevirmiştir.

14.The Naked Gun (1988) İmdb: 7.6

Sakar ve kaotik fakat sevimli teğmen Frank Drebin'in İngiliz kraliçesine suikast girişimini engellemesi bekleniyor.Araştırmaları sırasında o kadar sakar davranıyor ki,üstleri onu kraliçe için teröristlerden daha büyük bir tehdit olarak görüyor.Drebin hesaplaşma günü gelene kadar pes etmez.Lesli Nielsen'in oyunculuk performansı biz izleyicilerin kalbini fethetmeyi başarıyor.Takip eden yıllarda kopyalanmış ama nadiren başarılı olmuş bir ajan-komedi yapımı.Absürd,"The Nacked Gun'daki" kadar absürd olmamıştı.

15.The Little Mermaid (1989) İmdb: 7.6

Deniz kızı Arielle'nin bir dileği vardır.Okyanusun derinliklerinden çıkıp,onu büyüleyen insanların dünyasına katılmak.Babası kral Trito'nun uyarılarını dikkate almaz.İnsan prens Eric'i boğulmaktan kurtarır ve ona aşık olur.Ardından denizlerin cadısı Ursula ile şeytani bir anlaşma yapar."The Little Mermaid" Disney'in en başarılı filmlerinden biridir.Maalesef filmin Hans Christian Andersen'in masalıyla pek ortak yanı yoktur.Film adeta bir peri masalıdır.Arielle,Disney dünyasında kendi kaderine karar vermesine izin verilen ilk kahramandı.


Kült film nedir? Hangi filmlere kült filmler diyebiliriz.Türk sinemasının kült filmleri nelerdir?En kült filmler hangileridir?Kült film denildiğinde bu ne anlama gelir.Bir yazılı yayın veya görsel yayını zaman zaman anlatırken kült diye tanımlamaktayız.Aslında kült kelimesinin çok net bir tanımı yok Latince "cultus" kelimesinde türemiştir.Gelelim filmlere.Zaten genelde "KÜLT" kelimesi filmler için kullanılır.Peki kült film nedir? Kült film ilk çıktığı dönemde az kişi tarafından izlenmiş,büyük reklamı yapılmamış,zamanla kulaktan kulağa yayılarak popülaritesi artmış,zaman geçtikçe bu kemik izleyicisini genişletebilmiş filmlerdir.Bir film kült olması için çekilmez,kült film olma ümidiyle çekilir.Bu tanımdan yola çıkarak yayınlandığında döneminde az ilgi görmüş fakat zamanla popülaritesini arttırmış sanat eseri niteliğindeki filmleri sizler için sıraladım.
Sevmek Zamanı 1965

Yönetmenliğini Metin Erksan'ın yaptığı film baştan aşağı siyah beyaz melankolik sahnelerin olduğu dram,romantik türünde bir film.Türk sinemasının en önemli bir kaç filminden biri olan sevmek zamanının başrollerinde sinema ve tiyatronun büyük üstadı Müşfik Kenter'i görüyoruz.Ona Sema Özcan ve Fadıl Garan eşlik ediyor.
Sevmak Zamanı bildiğimiz tanıdığımız klasik aşk filmlerinden farklı bir üslupla,konusunda Doğu kültüründe sıkça rastlanan "Surete Aşık Olma" halini barındırıyor.İnce ince işlenmiş diyaloglara sahip film yağmurlu bir ada gününde başlar.
Halil boyacıdır ve evini boyadığı ailenin kızının duvarda asılı resmine aşıktır.Yağmurlu bir ada gününde Meral'in aniden eve gelmesiyle Halil'in bu sırrı açığa çıkar.Meral başlarda bu duruma çok şaşırır ancak zamanla o da Halil'e karşı bir şeyler hissetmeye başlar.Halil "Onu değil,Meral'in resmini seviyordur"
Tarkan Serisi 1969

Aslında Tarkan film serisi "kült" film tanımına ne kadar uygun ona siz karar verin.Sonuçta yayınlandığı dönemde çok izlenmiş ve devam serileri çekilmiş bir film serisi.Tarkan film serisini kült yapan en önemli faktör filmin içindeki fantastik karakterler.Örn: Dev Ahtapot,büyücü Gosha,dev adam Orso,Kulke v.b.70'li yılların en başarılı ve en ünlü film şirketi Arzu Film tarafından beyazperdeye aktarılan filmin yönetmenleri Mehmet Aslan ve Tunç Başaran'dır.Başrollerinde aynı zamanda başarılı bir yönetmende olan Kartal Tibet,Eva Bender,Bilal İnci'nin olduğu film Türk sinemasının tarihi fantastik film serisidir.
Serideki filmler ise şunlardır,Tarkan (1969),Tarkan Gümüş Eğer (1970) ,Tarkan Viking Kanı (1971) Takan Altın Madalyon (1972) ,Tarkan Güçlü Kahraman (1973).Sezgin Burak tarafından kurgusal Hun Savaşçısı Altar'ın oğlu Tarkan namıyla bir çizgi romandan sinemaya uyarlanmıştır.
Rüyalarımıza bile giren filmin en klasik sahnesinin (dev ahtapot) hikayesi ise şöyle.Dev ahtapot için Bayrampaşa'da bulunan bir plastik atölyesine gidilir ve burada imal edilir.Daha sonra film çekimleri için Bodrum'a taşınan maket ahtapot Bodrum kalesi çevresinde denize bırakılır.Günümüzde halen Tv'de yayınlandığında oturup izlenen Kült bir film.Filmle ilgili detaylara ünlü oyuncu Osman Cavcı'nın yazısıla buradan ulaşabilirsiniz.
Dünya'yı Kurtaran Adam 1982

Fantastik bilim kurgu türündeki film dönemin ekonomik zorlukları çerçevesinde çekilmiş bir Çetin İnanç filmidir.Başrollerinde sinemamızın yakışıklı,aksiyon adamı Malkoç oğlumuz,Battal Gazi'miz,Kara Murat'ımız Cüneyt Arkın'ın olduğu filmin yardımcı erkek oyuncusu ise Aytekin Akkaya'dır.Bence bu filmim kült olmasının sebebi yönetmenin cesaretinden kaynaklanıyor.Sinema efektlerinin o dönemde ülkemizde gelişmemiş olmasına rağmen prodüksiyonun el verdiği şekilde film çekilmiştir.Belki döneminde değil ama yurt dışında bile çekimlerde kullanılan yaratıkların görüntüsü itibariyle alay edilmiş ama sonuçta adından sıkça bahsedilerek kült film özelliğini elde etmiştir.Başarısızlığı kült film olmasını sağlamıştır.Dünya'yı Kurtaran Adam iki kahraman Türk pilotun uzaylılarla olan macerasını konu alıyor.Film aslında Yeşilçam'ı bayatlamış aşk filmlerinden kurtarma projesi olarak bile görebiliriz.O dönem ortalığı kasıp kavuran 18 milyon dolar bütçeli Holywood yapımı Star Wars filminin çakması diyebiliriz.Film 2016 yılında Ed Glaser tarafından 2K çözünürlükte restore edildi.Dünya'nın en kötü filmi Türk sinemasının tartışmasız birinci sıradaki kült filmidir.
Badi 1984

Badi 1984 yapımı bir Zafer Par filmidir.Senaryosu Barış Pirhasan ve Veysel Candari'ye ait filmim başrollerinde Pembe Mutlu,Orhan Çağman,Cengiz Sayhan,Tolga Sönmez,Serdar Sayhan'ı görüyoruz.Bilim kurgu türündeki film yine bir Holywood filminden esinlenilerek izleyiciye sunulmuş.1984 yılında gösterime giren ve bir hayli ilgi gören Holywood yapımı E.T filminin Türkiye uyarlaması.Dünya'yı Kurtaran Adam'da olduğu gibi düşük bütçeyle ve dönemin imkanlarıyla çekilmiş bir filmdir.Senaryosu Türk kültürüne uyarlanmış bu filmin görsel efektleri başlarda izleyiciye farklı gelse de zamanla bu başarısızlık bir kült film olmasını sağladı.
Film uzaylı dostumuz Badi'nin İstanbul'da bir mahalleye iniş yapması,evin oğlu Ali ve mahalledeki çocuklarla duygusal bir bağ kurmasını anlatıyor.Uzaylı dostumuz Badi E.T filmindeki uzaylı ile farklılıklar sergiler.Türk lokumu yer,kızınca arkasından duman çıkarır.Ali Badi ile beraber gizli ajanlardan kaçarken bisikletleri havalanır.Bu sahne filmin unutulmazları arasına girmiştir.
Canım Kardeşim 1973

Soğuk,kasvetli,bir gecekondu mahallesinde ağabey ve kardeşinin duygu yüklü hikayesi.Seçilen mekanlar,diyaloglar,oyuncu performansları ve en önemlisi Cahit Oben'e ait müzikleriyle tam bir başyapıt diyebiliriz.Yönetmenliğini Ertem Eğilmez'in,senaryosunu Sadık Şendil'in yazdığı Canım Kardeşim filminin başrollerinde Tarık Akan,Halit Akçatepe ve küçük oyuncu Kahraman Yavuz'u görüyoruz.Kemal Sunal,Adile Naşit ve Halit Akçatepe'nin babası Sıtkı Akçatepe ise yardımcı rollerde.Her sahnesi ağır dram yüklü film İnsan'ı izledikten sonra hüzne boğan bir yapıya sahip.
Murat hayatta hiç bir amacı olmayan,arkadaşı Halit'le zamanını geçiren işsiz güçsüz,çeşitli yollarla para kazanmaya çalışan biridir.Babası ve kardeşiyle beraber yaşayan Murat bir gün ağzında sigarasıyla uyuya kalıp çıkan dumandan zehirlenen babasının ölümünden sonra küçük kardeşi Kahraman'la bir başına kalır.Murat bu saatten sonra yokluk ve sefalet içinde kardeşine bakma görevini üstlenir.Başlarda kendisine bu yük ağır gelse de kardeşinin ölümcül bir hastalığı olduğunu öğrendikten sonra hayatını kardeşine adar.
Anayurt Oteli 1987

Anayurt Oteli bir Ömer Kavur filmi.Usta oyuncular Macit Koper'in ve Şahika Tekand'ın olduğu bu kült filme onlara yine usta oyuncu Serra Yılmaz eşlik ediyor.Bu film 1987'de katıldığı Antalya Altın Portakal Film Festivali'nden en iyi film ve en iyi yönetmen ödülüyle döndü.Ayrıca İstanbul ve Venedik film festivalleri de dahil olmak üzere bir çok ödül kazanmıştır. 1973 tarihli önemli yazarlarımızdan Yusuf Atılgan'ın romanından uyarlama bir filmdir.Film romana sadık kalınarak yazılmıştır.Tek fark roman 1960'larda film ise 80'lerde geçer.Filmdeki karanlık atmosferin sebebi ise 1980 darbesinden kaynaklanır.
Anayurt Oteli işlediği tema bakımından bir kült film haline gelmiştir.Romanda da olduğu gibi psikolojik yabancılaşma ve yalnızlık film ana temasıdır.
Zebercet görünüş olarak sıradan biridir.Bir otelin müdürlüğünü yapmaktadır.Görünenin aksine Zebercet'in içinde fırtınalar kopar,yalnız,çekingen ve takıntılıdır.Bir gün otele kadın bir müşteri gelir.Zebercet kadına vurulur ve bu kadın onun en büyük saplantısı olur.Kadın otelden ayrılırken 1 hafta sonra geri geleceğini söyler.Zebercet 1 hafta bekler,beklerken kadının kaldığı odaya müşteri almaz,her gün düzenler ama kadın geri gelmez ve Zebercet düş kırıklığına uğrar.
Raziye 1990

Senaryo yönetmen Yusuf Kurçenli.Başrollerde ise Kamuran Usluer.Yasemin Öymen ve Oğuz Tunç'u görüyoruz.Filmle ilgili bilgilerde erotik film diye geçer fakat aslı astarı yoktur.1975 yılında Melih Cevdet Anday'ın aynı adlı romanından uyarlanmıştır.Dram türünün en iyi örneklerinden biri olan bu filmin kült olma sebebi ise ülkemizde hiç tükenmeyen aydın köylü çatışmasını filmin alt metninde sergilemiş olmasıdır.Kendini,tembel üretmeyen köylüleri eğitmeye adamış aydın bir adam ile kentten gelen yeğeninin evlatlık kızıyla olan ilişkisini konu alan bu film bence yeterli değeri görmemiştir.
 Aaahh Belinda 1986

Yönetmenliğini Atıf Yılmaz'ın,senaryosunu Barış Pirhasan'ın yazdığı 1986 yapımı filmin başrollerinde Macit Koper ve Müjde Ar'ı görüyoruz.1980'ler artık Yeşilçam'da komedi,politik,erotik,dram temalarından sonra toplumsal meseleler üzerine filmlerin yapıldığı yıllar.İktidarın hafızaları yönetmeye başladığı bu yıllarda Yeşilçam'da da yeni bir kimlik dönemi yaşanıyordu.70'li yıllarda Yılmaz Güney'in temelini attığı politik filmlerden 80'li yıllarda siyasi atmosferden etkilenen Atıf Yılmaz'ın toplumsal konuları işlediği filmlere.Atıf Yılmaz'ın bu yıllarda çekmiş olduğu Dul Bir Kadın (1985),Asiye Nasıl Kurtulur(1986),Kadının Adı Yok(1988) gibi filmler yönetmenin kadının var olma mücadelesini anlatan filmlerdir. Ahh Belinda da Atıf Yılmaz kadına üreten bir kimlik kazandırmış.Toplum tarafından hapsedilmiş kimliğinden çıkararak onu özgür kılmıştır.Ayrıca kadın cinselliğine yeni bir bakış sunmuştur.Filmde Müjde Ar'ı iki farklı kimlikle görüyoruz.Birincisi bilinen kadın profilinden çıkmış tiyatrocu,aykırı "SERAP" rolünden,bankada sabah 8 akşam 5 çalışıp işten sonra ise evinin kadını olmaya zorlanan "NACİYE" karakteri.Fantastik-komedi türündeki filmin kısaca konusuna gelince.
Bir tiyatro oyuncusu olan Serap günün birinde bir reklam filminde oynaması için teklif alır.Reklam filminin çekimleri sırasında Serap kendi kimliğini kaybeder.Evli ve iki çocuk Annesi olarak yaşantısına devam ederken hayatın çarkına ve sıradanlığına kapılıp gider.Etrafındaki İnsan'ları tanıyamamaktadır.Serap hayal ile gerçekler arasından savrulup durur.
Piano Piano Bacaksız 1990

Usta yönetmen Tunç Başaran imzalı Piano Piano Bacaksız komedi-dram türünde önemli ve kült olmuş filmlerimizdendir.Kemal Demirel'in 1940'lı yıllarda çocukluğunda yaşadıklarından yola çıkarak yazdığı kitap,Ümit İnal'ın tarafından senaryolaştırılmıştır.Film kalabalık oyuncu kadrosuyla dikkat çekiyor.Başrollerinde Rutkay Aziz,Meral Çetinkaya,Yalçın Güzelce ve Emin Sivas'ın olduğu film 1991 İstanbul Film Festivalinde en iyi yönetmen ödülüne layık görülmüştür.
İkinci Dünya savaşının başlarında İstanbul'da eski bir konakta sefalet içinde yaşayan İnsanlar'ın umut ve masumiyet dolu hikayesini bir çocuğun gözünden bize aktardığı film trajikomik olayların olduğu bir taşlama diyebiliriz.Her bir karakter bize adeta bir dönem tahlili sunuyor.Ağır dram yerine masumane bir hikaye sunulmuş.Filmde kullanılan kıyafetler ve konağın görüntüsü yoksulluk temasının işlenmesine çok büyük katkı sunmuş.Piano piano bacaksız dönemin sosyo-ekonomik durumuna taşlama yaparak,hafızalara yer edinen diyaloglarıyla sıcacık kült bir film.
Dokuz 2002

Yönetmen ve senarist Ümit İnal'ın neredeyse tek mekanda dijital kamerayla çektiği film kıyıda köşede kalmış bir film olarak değerlendiriliyor.Maalesef anlı şanlı listelerde adı bile geçmese de Türkiye'de çarpık sosyal yapının yansımalarını en çarpıcı şekilde anlatmış ve bana göre kült seviyesinde bir film.
Başrollerinde Ali Poyrazoğlu Fikret Kuşkan,Cezmi Baskın,Serra Yılmaz ve Ozan Güven gibi başarılı oyuncuların olduğu filmin kısaca konusu ise şöyle.
İstanbul'un sakin mahallerinin birinde bir cinayet işlenir.Öldürülen bir kadındır fakat kadının kimliği bulunamaz.Elde sadece kadına ait çıplak video görüntüleri mevcuttur.Polis bu görüntülerden yola çıkarak mahalledekilerin olayla bir ilgisi olduğunu düşünerek bunu kanıtlamaya çalışır.
Dokuz filmi sorgulanan mahalle sakinlerinin aslında sıradan İnsan'ların içinde kaybolmuş eşcinseller,serseriler,nataşalar,esrarkeşler,deliler,komünistler,sokak köpekleri.Cici bir mahalle içinde kaybolmuş öteki İnsanlar.