Articles by "Yerli Film ve Diziler"
Yerli Film ve Diziler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Cem Yılmaz'ın 70'li yılların seks filmleri yönetmeni karakteri Erşan Kuneri dizi film olma yolunda.Erşan Kuneri'yi ilk olarak Gora filminde bir film yönetmeni olarak izlemiştik.Beyaz perdede 10 dakikadan az bir süre izlediğimiz karakterin bir anda büyük bir hayran kitlesi oluştu.Bunun üzerine Cem Yılmaz bu karaktere Arif V 216 filminde yine kısa da olsa kay kay repliğiyle tekrar yer vermişti.
Cem Yılmaz son günlerde Karakomik filmler adlı sinema filmlerini izleyicinin beğenisine sundu.Filmler alışık olmadığımız tarzda 2 film birden ve her biri 60'ar dakikalıktı.Beklediği gişe başarısına ulaşamayan filmler bir yana sosyal medyada yoğun bir antipropagandaya maruz kalan Cem Yılmaz,filmlerini anlatma amaçlı söyleşi programlarına katılıyordu.
Okan Bayülgen'in TV 100 programının "Uykusuzlar Kulübü" adlı söyleşi programının sonlarında "Bundan sonra sinemada ne olacak" sorusu üzerine,"Sinemada değilde dijital platform için Erşan Kuneri'ye bir dizi hazırlamak istediğini belirtti.

Erşan Kuneri Karakteri Nasıl Bir Dizi Olacak
Daha önce Erşan Kuneri'nin hayatı bir film olarak düşünülmüş olsa da 30'ar dakikalık bir dizi olarak karşımıza çıkacak.Bu karakterde Cem Yılmaz yönetmenin 1975-78 yılları arasında neler yaptığına odaklanmamızı sağlayacak.
1960'larda DJ,80'lerde ise film prodüktörü olan Erşan Kuneri acaba 75-78 yılları arasında neler yapıyordu?
Şu an yazım aşamasında olduğunu söyleyen Cem Yılmaz Trash(çöp) film yönetmeni Erşan Kuneri hayranlarını epey heyecanlandırdı.

Zeynep Çamcı Ve Feride
Onu "Recep İvedik 3"filminde bunalımdaki Recep'i rehabilite etmeye çalışan Üniversite öğrencisi Zeynep olarak izledik.Recep İvedik 2 'de ise kasiyer kızı canlandırmıştı.Daha sonra Atv'de yayınlanan " Seviyor sevmiyor" dizisinde Deniz Aslan rolüyle karşımıza çıktı.Makyözler her ne kadar rol icabı çirkin görünmesini sağlamaya çalışsalar da,bakışlardaki sevimliliği yok edememişlerdi.Zeynep Çamcı,"Beni Böyle Sev","Leyla İle Mecnun","Emir'in Yolu" gibi dizilerde oynarken,araya birde  2013 yılında oynadığı "Meryem" adlı filmle 50.Altın Portakal Film Festival'inde en iyi kadın oyuncu ödülünü sıkıştırdı.
Tüm bunlardan sonra " Deliha" ve "Gerçek Kesit Manyak" adlı filmlerle beraber "Kara Yazı" ve "Adı Zehra" adlı dizilerde rol aldı.Şimdi ise kendisinden kocaman bir adım geldi ve senaryosunu kendi yazdığı "Feride" adlı filmle izleyici karşısına çıkacak.Üstelik Ali Yorgancıoğlu ile beraber yönetmen koltuğunda oturuyor.Yetmedi başrolünde de kendisi oynuyor.Yapımcılığını UNG Film'in yaptığı filmin diğer başrollerinde ise Ersin Korkut ve Barış Yıldız'ı görüyoruz.Feride 24 Ocak'ta sinemalarda.

Zeynep Çamcı Kimdir
Zeynep Çamcı 11 Aralık 1986 doğumludur.İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo,Televizyon ve Sinema bölümü mezunudur.1,62 boyundaki Zeynep Çamcı Serhat Bayram'la evlidir.Zeynep Çamcı Recep İvedik 3 filmindeki performansından sonra Leyla ile Mecnun dizisinde rol aldı.Düşük reyting gerekçesiyle yayından kaldırılan Emir'in Yolu adlı dizinin başrol oyuncusuydu.50 Altın Portakal Film Festivalinde Meryem adlı filmdeki performansından dolayı en iyi kadın oyuncu ödülünü almıştır.Gupse Özay'ın Deliha adlı filmde Havva karakterini canlandırdı.
Feride Fragman
Feride Konusu
Romantik komedi türündeki filmde Feride isminde genç bir kadın yeraltında bulunan bir terzihanede çalışmaktadır.Terzihanede çakma kahraman kıyafetleri dikerek geçimini sağlamaktadır.Feride'nin hayatı bir gün patronuyla iddiaya girmesiyle tuhaf bir hal alır.Feride kendisini büyük moda devlerine kafa tutan eğlenceli bir yolculuğun içinde bulur. 

Bayi Toplantısı 
Türk sinemasında komedi türündeki yapımlar furyası devam ediyor.Sayıları bilmiyorum ama senede en çok film yapılan tür olabilir.Bu sefer "Çok Güzel Hareketler" den hatırladığımız ve en son "Yol Arkadaşım 2" komedi filminden hatırladığımız İbrahim Büyükak hem başrol hem de yapımcı olarak karşımıza çıkıyor.Yanında ise "Güldür Güldür" ün yıldızı Onur Buldu.İlk olarak "Güldür Güldür" de tek kişilik gösteri yapan ve daha sonra komedi yapımlarında rastladığımız Doğu Demirkol ise onlara eşlik ediyor.Yönetmenliğini Bedran Güzel'in yaptığı film bu senenin iddialı komedi yapımlarından biri olacak gibi duruyor.
Bayi Toplantısı Fragman

Bayi Toplantısı Konusu Ve Vizyon Tarihi
Aslından fragmana ve konusuna şöyle bir göz atıldığında bayii toplantısı hikayesi gibi sıradan bir konuyu komedi unsurlarıyla beraber başarılı bir şekilde işlendiğini  görüyoruz.
3 beyaz eşya satıcısı Namık,Adem ve Sadık mecburen katıldıkları bayii toplantısında kendilerini birbirinden ilginç olayların ve maceraların içinde bulurlar.Hiç beklemedikleri bir anda bir soygun planının içinde bulunan bu 3 beyaz eşya satıcısı,olaylardan kurtulmak adına kendilerinden başka güvenebilecekleri kimse yoktur.
Filmin vizyon tarihi 21 Şubat 2020 olarak açıklandı.

Osmanlı Tarihi Yapımlar
Tarihi dizi ve filmler her daim izlenmiş ve beğeni kazanmışlardır.Özellikle Osmanlı Tarihini anlatan yapımlar ilgi odağı olmuştur.Bunun ilk örneği "Muhteşem Yüzyıl" dır.Hem yurt içinde hem de yurt dışında büyük sükse yapan dizi halen yurt dışında beğeni ile izlenmektedir.Benim tarihi yapım olarak ilk hatırladığım Trt1 ekranlarında 1988 yılında yayına giren "Kuruluş Osmancık" adlı yapımdır.Şu sıralar Atv ekranlarında yeni versiyonu yayında.Ayrıca 24 Ocak'ta Netflix'te ekrana gelecek olan "Rise Of Empires Ottoman" adlı mini belgesel dizi ise merakla bekleniyor.
Bu sefer söz konusu olan bir film "Türkler Geliyor Adaletin Kılıcı". 17 Ocak 2010 tarihinde yayına girecek olan filmin yönetmen koltuğunda Kamil Aydın oturuyor.Başrollerinde Emre Kıvılcım,Levent Özdilek,Serdar Gökhan,Ece Çeşmioğlu'nun olduğu film."İstanbul'un Fethi 1453" adlı film kadar ses getirecek mi? Onu hep beraber göreceğiz.
Türkler Geliyor Fragman

Türkler Geliyor Adaletin Kılıcı Konusu
Fatih Sultan Mehmet'in akıncılarının balkanlara yaptıkları saldırıları konu alan film Sırbistan kralı Lazar ve Fatih Sultan Mehmet arasındaki mücadeleyi gözler önüne seriyor.Filmde bol bol Türk Akıncılarının Sırbistan topraklarına yaptıkları akınları izleyeceğiz.



Bir Ahmet Kaya Filmi
Yönetmenliğini Gani Rüzgar Şavata ve Hakan Gürtop'un yaptığı çekim aşamasından yayın tarihine kadar büyük tartışma yaratan "İki Gözüm Ahmet" filmi 7 Şubatta yayına giriyor.Başrollerinde Özgür Tüzer,Aleyna Solaker ve Serdar Orçin'in yer aldığı film fragmanı yayınlandığından beri büyük bir merakla bekleniyor."İki Gözüm Ahmet" filmi bir Biyografik dram filmi olarak göze çarpıyor.
İki Gözüm Ahmet Konusu 
Film izleyiciyi 1957 yılında Malatya'da  doğup 2000 yılında Paris'te hayata gözlerini yuman protest müziğin en önemli seslerinden biri olan Ahmet Kaya'nın hayatına odaklıyor.Ahmet Kaya'nın hayat hikayesi denebilir.Filmde Ahmet Kaya'nın müzik hayatındaki dönüm noktalarını,şarkıcıyı kimlerin hedef aldığı,müzikal yolculuğu seyirciyle buluşturulacak.Ayrıca Paris'e gitmek zorunda kaldıktan sonra orada neler yaşadı.Vatan hasreti çekerken başka nasıl acılar yaşadı sorularına da cevap bulacağız.
İki Gözüm Ahmet Fragman
Ahmet Kaya Kimdir ?
28 Ekim 1957'de Malatya'da doğan Ahmet Kaya anne tarafından Türk,baba tarafından Kürt olan halk müziği ve özgün müzik sanatçısıdır.Ailesi Adıyaman'dan Malatya'ya göç etmiştir.İlkokulu Malatya'da okuyan Ahmet,müzikle 6 yaşında babasının hediye ettiği bağlama ile başladı.Okuldan arta kalan zamanlara plak,kaset dükkanında çalıştı.1972 yılında ailesiyle İstanbul Kocamustafapaşa'ya göç ettiler.Okulu bırakan Ahmet Kaya çeşitli işyerlerinde çıraklık yaptı.Hapisle 16 yaşında yasadışı afiş basmaktan dolayı tanıştı.Halk birimleri derneğinin düzenlediği çeşitli etkinliklerde bağlama çalıp türkü söyledi.Boğaziçi Üniversitesinin etkinliklerinden birinde Ruhi Su ile tanıştı."Mahsus Mahal" adlı türküyü söyleyen Ahmet Kaya 1978 yılında Gelibolu'da askerliğini yaptı.Askerlik dönüşü Emine Kaya ile evlendi.Çiftin Çiğdem adlı kızları Dünya'ya geldi.Uzun Uğraşlar sonunda 1984 yılında  "Ağlama Bebeğim" adlı ilk kasetini piyasaya çıkardı.Sansüre takılan ilk kasetinin ardından 1985 yılında "Acılara Tutunmak" adlı 2. albümünü çıkardı.Kaydın yapıldığı stüdyo Selda Bağcan'ın kardeşi Sezer Bağcan'a aittir.1986 "Şafak Türküsü" adlı albümündeki besteleri tamamına yakınını kendi yaptı.Aynı yıl " An "Gelir" adlı albümünü çıkardı.Gülten Hayaloğlu'yla tanıştığında aynı zamanda Yusuf Hayaloğlu şiirleriylede tanıştı."Yorgun Demokrat" adlı albümde Yusuf Hayaloğlu şiirleri bestelendi.Ardından 1988 "Başkaldırıyorum"1989 "Resitaller 1"albümleri geldi.Aynı yıl sözlerinin yine büyük çoğunluğunu Yusuf Hayaloğlu'nun yazdığı "İyimser bir gül" adlı albümünü çıkardı.1990 "Resitaller 2" ve Sevgi duvarı albümleri gelir.Şarkılarım Dağlara adlı albümü 2 800 000 bandrol basımıyla rekor kırdı.Bu albümde yer alan Özgür Çağrı isimli şarkıdaki sözler yüzünden albüm toplatıldı,konser vermesi yasaklandı.1990 ve 1992 yılında yayınlanan "Tatar Ramazan" adlı filmlerin müziğini yaptı.Televizyon Dünya'sınada atılır Ahmet Kaya.Kanal D'de 1994 yılında yayınlanan Ahmet Abi'nin Vapuru adlı televizyon yapımı 13 hafta sürdü.Kategorilendirilemeyen müzik tarzına özgün müzik adı verildi.Kendisi müzik tarzının devrimci arabesk ya da protest müzik denmesine karşı çıktı.Atilla İlhan.Can Yücel,Nevzat Gökçe,Hasan Hüseyin Korkmazgil,Ahmed Arif gibi tanınmış şairlerin şiirlerini besteledi.Şarkıların sosyal sorunları işledi.Toplam 22 albümünde sadece bir Kürtçe şarkı bulunur.
Ahmet Kaya "Hoşçakal Gözüm" adlı albümü üzerinde çalışırken Paris'te kalp krizi sonucu 16 Kasım 2000'de hayata gözlerini yumdu.Geride 22 albüm ve milyonlarca gözü yaşlı dinleyici bıraktı.


Kült film nedir? Hangi filmlere kült filmler diyebiliriz.Türk sinemasının kült filmleri nelerdir?En kült filmler hangileridir?Kült film denildiğinde bu ne anlama gelir.Bir yazılı yayın veya görsel yayını zaman zaman anlatırken kült diye tanımlamaktayız.Aslında kült kelimesinin çok net bir tanımı yok Latince "cultus" kelimesinde türemiştir.Gelelim filmlere.Zaten genelde "KÜLT" kelimesi filmler için kullanılır.Peki kült film nedir? Kült film ilk çıktığı dönemde az kişi tarafından izlenmiş,büyük reklamı yapılmamış,zamanla kulaktan kulağa yayılarak popülaritesi artmış,zaman geçtikçe bu kemik izleyicisini genişletebilmiş filmlerdir.Bir film kült olması için çekilmez,kült film olma ümidiyle çekilir.Bu tanımdan yola çıkarak yayınlandığında döneminde az ilgi görmüş fakat zamanla popülaritesini arttırmış sanat eseri niteliğindeki filmleri sizler için sıraladım.
Sevmek Zamanı 1965

Yönetmenliğini Metin Erksan'ın yaptığı film baştan aşağı siyah beyaz melankolik sahnelerin olduğu dram,romantik türünde bir film.Türk sinemasının en önemli bir kaç filminden biri olan sevmek zamanının başrollerinde sinema ve tiyatronun büyük üstadı Müşfik Kenter'i görüyoruz.Ona Sema Özcan ve Fadıl Garan eşlik ediyor.
Sevmak Zamanı bildiğimiz tanıdığımız klasik aşk filmlerinden farklı bir üslupla,konusunda Doğu kültüründe sıkça rastlanan "Surete Aşık Olma" halini barındırıyor.İnce ince işlenmiş diyaloglara sahip film yağmurlu bir ada gününde başlar.
Halil boyacıdır ve evini boyadığı ailenin kızının duvarda asılı resmine aşıktır.Yağmurlu bir ada gününde Meral'in aniden eve gelmesiyle Halil'in bu sırrı açığa çıkar.Meral başlarda bu duruma çok şaşırır ancak zamanla o da Halil'e karşı bir şeyler hissetmeye başlar.Halil "Onu değil,Meral'in resmini seviyordur"
Tarkan Serisi 1969

Aslında Tarkan film serisi "kült" film tanımına ne kadar uygun ona siz karar verin.Sonuçta yayınlandığı dönemde çok izlenmiş ve devam serileri çekilmiş bir film serisi.Tarkan film serisini kült yapan en önemli faktör filmin içindeki fantastik karakterler.Örn: Dev Ahtapot,büyücü Gosha,dev adam Orso,Kulke v.b.70'li yılların en başarılı ve en ünlü film şirketi Arzu Film tarafından beyazperdeye aktarılan filmin yönetmenleri Mehmet Aslan ve Tunç Başaran'dır.Başrollerinde aynı zamanda başarılı bir yönetmende olan Kartal Tibet,Eva Bender,Bilal İnci'nin olduğu film Türk sinemasının tarihi fantastik film serisidir.
Serideki filmler ise şunlardır,Tarkan (1969),Tarkan Gümüş Eğer (1970) ,Tarkan Viking Kanı (1971) Takan Altın Madalyon (1972) ,Tarkan Güçlü Kahraman (1973).Sezgin Burak tarafından kurgusal Hun Savaşçısı Altar'ın oğlu Tarkan namıyla bir çizgi romandan sinemaya uyarlanmıştır.
Rüyalarımıza bile giren filmin en klasik sahnesinin (dev ahtapot) hikayesi ise şöyle.Dev ahtapot için Bayrampaşa'da bulunan bir plastik atölyesine gidilir ve burada imal edilir.Daha sonra film çekimleri için Bodrum'a taşınan maket ahtapot Bodrum kalesi çevresinde denize bırakılır.Günümüzde halen Tv'de yayınlandığında oturup izlenen Kült bir film.Filmle ilgili detaylara ünlü oyuncu Osman Cavcı'nın yazısıla buradan ulaşabilirsiniz.
Dünya'yı Kurtaran Adam 1982

Fantastik bilim kurgu türündeki film dönemin ekonomik zorlukları çerçevesinde çekilmiş bir Çetin İnanç filmidir.Başrollerinde sinemamızın yakışıklı,aksiyon adamı Malkoç oğlumuz,Battal Gazi'miz,Kara Murat'ımız Cüneyt Arkın'ın olduğu filmin yardımcı erkek oyuncusu ise Aytekin Akkaya'dır.Bence bu filmim kült olmasının sebebi yönetmenin cesaretinden kaynaklanıyor.Sinema efektlerinin o dönemde ülkemizde gelişmemiş olmasına rağmen prodüksiyonun el verdiği şekilde film çekilmiştir.Belki döneminde değil ama yurt dışında bile çekimlerde kullanılan yaratıkların görüntüsü itibariyle alay edilmiş ama sonuçta adından sıkça bahsedilerek kült film özelliğini elde etmiştir.Başarısızlığı kült film olmasını sağlamıştır.Dünya'yı Kurtaran Adam iki kahraman Türk pilotun uzaylılarla olan macerasını konu alıyor.Film aslında Yeşilçam'ı bayatlamış aşk filmlerinden kurtarma projesi olarak bile görebiliriz.O dönem ortalığı kasıp kavuran 18 milyon dolar bütçeli Holywood yapımı Star Wars filminin çakması diyebiliriz.Film 2016 yılında Ed Glaser tarafından 2K çözünürlükte restore edildi.Dünya'nın en kötü filmi Türk sinemasının tartışmasız birinci sıradaki kült filmidir.
Badi 1984

Badi 1984 yapımı bir Zafer Par filmidir.Senaryosu Barış Pirhasan ve Veysel Candari'ye ait filmim başrollerinde Pembe Mutlu,Orhan Çağman,Cengiz Sayhan,Tolga Sönmez,Serdar Sayhan'ı görüyoruz.Bilim kurgu türündeki film yine bir Holywood filminden esinlenilerek izleyiciye sunulmuş.1984 yılında gösterime giren ve bir hayli ilgi gören Holywood yapımı E.T filminin Türkiye uyarlaması.Dünya'yı Kurtaran Adam'da olduğu gibi düşük bütçeyle ve dönemin imkanlarıyla çekilmiş bir filmdir.Senaryosu Türk kültürüne uyarlanmış bu filmin görsel efektleri başlarda izleyiciye farklı gelse de zamanla bu başarısızlık bir kült film olmasını sağladı.
Film uzaylı dostumuz Badi'nin İstanbul'da bir mahalleye iniş yapması,evin oğlu Ali ve mahalledeki çocuklarla duygusal bir bağ kurmasını anlatıyor.Uzaylı dostumuz Badi E.T filmindeki uzaylı ile farklılıklar sergiler.Türk lokumu yer,kızınca arkasından duman çıkarır.Ali Badi ile beraber gizli ajanlardan kaçarken bisikletleri havalanır.Bu sahne filmin unutulmazları arasına girmiştir.
Canım Kardeşim 1973

Soğuk,kasvetli,bir gecekondu mahallesinde ağabey ve kardeşinin duygu yüklü hikayesi.Seçilen mekanlar,diyaloglar,oyuncu performansları ve en önemlisi Cahit Oben'e ait müzikleriyle tam bir başyapıt diyebiliriz.Yönetmenliğini Ertem Eğilmez'in,senaryosunu Sadık Şendil'in yazdığı Canım Kardeşim filminin başrollerinde Tarık Akan,Halit Akçatepe ve küçük oyuncu Kahraman Yavuz'u görüyoruz.Kemal Sunal,Adile Naşit ve Halit Akçatepe'nin babası Sıtkı Akçatepe ise yardımcı rollerde.Her sahnesi ağır dram yüklü film İnsan'ı izledikten sonra hüzne boğan bir yapıya sahip.
Murat hayatta hiç bir amacı olmayan,arkadaşı Halit'le zamanını geçiren işsiz güçsüz,çeşitli yollarla para kazanmaya çalışan biridir.Babası ve kardeşiyle beraber yaşayan Murat bir gün ağzında sigarasıyla uyuya kalıp çıkan dumandan zehirlenen babasının ölümünden sonra küçük kardeşi Kahraman'la bir başına kalır.Murat bu saatten sonra yokluk ve sefalet içinde kardeşine bakma görevini üstlenir.Başlarda kendisine bu yük ağır gelse de kardeşinin ölümcül bir hastalığı olduğunu öğrendikten sonra hayatını kardeşine adar.
Anayurt Oteli 1987

Anayurt Oteli bir Ömer Kavur filmi.Usta oyuncular Macit Koper'in ve Şahika Tekand'ın olduğu bu kült filme onlara yine usta oyuncu Serra Yılmaz eşlik ediyor.Bu film 1987'de katıldığı Antalya Altın Portakal Film Festivali'nden en iyi film ve en iyi yönetmen ödülüyle döndü.Ayrıca İstanbul ve Venedik film festivalleri de dahil olmak üzere bir çok ödül kazanmıştır. 1973 tarihli önemli yazarlarımızdan Yusuf Atılgan'ın romanından uyarlama bir filmdir.Film romana sadık kalınarak yazılmıştır.Tek fark roman 1960'larda film ise 80'lerde geçer.Filmdeki karanlık atmosferin sebebi ise 1980 darbesinden kaynaklanır.
Anayurt Oteli işlediği tema bakımından bir kült film haline gelmiştir.Romanda da olduğu gibi psikolojik yabancılaşma ve yalnızlık film ana temasıdır.
Zebercet görünüş olarak sıradan biridir.Bir otelin müdürlüğünü yapmaktadır.Görünenin aksine Zebercet'in içinde fırtınalar kopar,yalnız,çekingen ve takıntılıdır.Bir gün otele kadın bir müşteri gelir.Zebercet kadına vurulur ve bu kadın onun en büyük saplantısı olur.Kadın otelden ayrılırken 1 hafta sonra geri geleceğini söyler.Zebercet 1 hafta bekler,beklerken kadının kaldığı odaya müşteri almaz,her gün düzenler ama kadın geri gelmez ve Zebercet düş kırıklığına uğrar.
Raziye 1990

Senaryo yönetmen Yusuf Kurçenli.Başrollerde ise Kamuran Usluer.Yasemin Öymen ve Oğuz Tunç'u görüyoruz.Filmle ilgili bilgilerde erotik film diye geçer fakat aslı astarı yoktur.1975 yılında Melih Cevdet Anday'ın aynı adlı romanından uyarlanmıştır.Dram türünün en iyi örneklerinden biri olan bu filmin kült olma sebebi ise ülkemizde hiç tükenmeyen aydın köylü çatışmasını filmin alt metninde sergilemiş olmasıdır.Kendini,tembel üretmeyen köylüleri eğitmeye adamış aydın bir adam ile kentten gelen yeğeninin evlatlık kızıyla olan ilişkisini konu alan bu film bence yeterli değeri görmemiştir.
 Aaahh Belinda 1986

Yönetmenliğini Atıf Yılmaz'ın,senaryosunu Barış Pirhasan'ın yazdığı 1986 yapımı filmin başrollerinde Macit Koper ve Müjde Ar'ı görüyoruz.1980'ler artık Yeşilçam'da komedi,politik,erotik,dram temalarından sonra toplumsal meseleler üzerine filmlerin yapıldığı yıllar.İktidarın hafızaları yönetmeye başladığı bu yıllarda Yeşilçam'da da yeni bir kimlik dönemi yaşanıyordu.70'li yıllarda Yılmaz Güney'in temelini attığı politik filmlerden 80'li yıllarda siyasi atmosferden etkilenen Atıf Yılmaz'ın toplumsal konuları işlediği filmlere.Atıf Yılmaz'ın bu yıllarda çekmiş olduğu Dul Bir Kadın (1985),Asiye Nasıl Kurtulur(1986),Kadının Adı Yok(1988) gibi filmler yönetmenin kadının var olma mücadelesini anlatan filmlerdir. Ahh Belinda da Atıf Yılmaz kadına üreten bir kimlik kazandırmış.Toplum tarafından hapsedilmiş kimliğinden çıkararak onu özgür kılmıştır.Ayrıca kadın cinselliğine yeni bir bakış sunmuştur.Filmde Müjde Ar'ı iki farklı kimlikle görüyoruz.Birincisi bilinen kadın profilinden çıkmış tiyatrocu,aykırı "SERAP" rolünden,bankada sabah 8 akşam 5 çalışıp işten sonra ise evinin kadını olmaya zorlanan "NACİYE" karakteri.Fantastik-komedi türündeki filmin kısaca konusuna gelince.
Bir tiyatro oyuncusu olan Serap günün birinde bir reklam filminde oynaması için teklif alır.Reklam filminin çekimleri sırasında Serap kendi kimliğini kaybeder.Evli ve iki çocuk Annesi olarak yaşantısına devam ederken hayatın çarkına ve sıradanlığına kapılıp gider.Etrafındaki İnsan'ları tanıyamamaktadır.Serap hayal ile gerçekler arasından savrulup durur.
Piano Piano Bacaksız 1990

Usta yönetmen Tunç Başaran imzalı Piano Piano Bacaksız komedi-dram türünde önemli ve kült olmuş filmlerimizdendir.Kemal Demirel'in 1940'lı yıllarda çocukluğunda yaşadıklarından yola çıkarak yazdığı kitap,Ümit İnal'ın tarafından senaryolaştırılmıştır.Film kalabalık oyuncu kadrosuyla dikkat çekiyor.Başrollerinde Rutkay Aziz,Meral Çetinkaya,Yalçın Güzelce ve Emin Sivas'ın olduğu film 1991 İstanbul Film Festivalinde en iyi yönetmen ödülüne layık görülmüştür.
İkinci Dünya savaşının başlarında İstanbul'da eski bir konakta sefalet içinde yaşayan İnsanlar'ın umut ve masumiyet dolu hikayesini bir çocuğun gözünden bize aktardığı film trajikomik olayların olduğu bir taşlama diyebiliriz.Her bir karakter bize adeta bir dönem tahlili sunuyor.Ağır dram yerine masumane bir hikaye sunulmuş.Filmde kullanılan kıyafetler ve konağın görüntüsü yoksulluk temasının işlenmesine çok büyük katkı sunmuş.Piano piano bacaksız dönemin sosyo-ekonomik durumuna taşlama yaparak,hafızalara yer edinen diyaloglarıyla sıcacık kült bir film.
Dokuz 2002

Yönetmen ve senarist Ümit İnal'ın neredeyse tek mekanda dijital kamerayla çektiği film kıyıda köşede kalmış bir film olarak değerlendiriliyor.Maalesef anlı şanlı listelerde adı bile geçmese de Türkiye'de çarpık sosyal yapının yansımalarını en çarpıcı şekilde anlatmış ve bana göre kült seviyesinde bir film.
Başrollerinde Ali Poyrazoğlu Fikret Kuşkan,Cezmi Baskın,Serra Yılmaz ve Ozan Güven gibi başarılı oyuncuların olduğu filmin kısaca konusu ise şöyle.
İstanbul'un sakin mahallerinin birinde bir cinayet işlenir.Öldürülen bir kadındır fakat kadının kimliği bulunamaz.Elde sadece kadına ait çıplak video görüntüleri mevcuttur.Polis bu görüntülerden yola çıkarak mahalledekilerin olayla bir ilgisi olduğunu düşünerek bunu kanıtlamaya çalışır.
Dokuz filmi sorgulanan mahalle sakinlerinin aslında sıradan İnsan'ların içinde kaybolmuş eşcinseller,serseriler,nataşalar,esrarkeşler,deliler,komünistler,sokak köpekleri.Cici bir mahalle içinde kaybolmuş öteki İnsanlar.


Uluslararası bir festival olan İzmir kısa film festivali 2000 yılından beri düzenlenmektedir.Şehrin tek film festivali olma özelliğini taşır.Her sene uluslararası ve ulusal kategorilerde 4 farklı dalda Altın Kedi ödülleri dağıtılır.Bunlar kurmaca,deneysel,belgesel ve animasyondur.Ayrıca yurt içi ve yurt dışından sinema dünyasında isim yapmış kişileri jüri üyesi olarak davet edip kısa filmin gelişimi açısından rekabete dayalı bir canlılık da getirmektedir.
Festival'de ayrıca Türkiye'den ve Dünya'dan o yılın genel görünümünü yansıtan kısa filmler izleyicinin beğenisine sunulmaktadır.Bununla birlikte kısa film festivali sergiler,söyleşiler ve panellerle desteklenmektedir.Bu yüzdendir ki Uluslararası İzmir kısa film festivali seyirciyle en fazla bütünleşen,insanlara en başarılı biçimde ulaşan kısa film festivali özelliğini taşır.Film gösterimleri oyuncu kadrosu,teknik ekip ve izleyiciyle beraber izlenerek sinemacı ve seyircinin önemli buluşma noktası haline gelir.
20.Ulusal Kısa Film Yarışma Adayları
Kurmaca 
1.Sevinç Vesaire


Bir grup sözlük yazarı o gün daha büyük ve kapsamlı bir sözlük yazmak adına sakıncalı sözcükleri oy birliğiyle imha etmek üzeredir.Bölüme yeni atanan Daktilocu sorularıyla rutini bozacak,işler karışacaktır.
Yönetmen:Kurtcebe Turgul
Oyuncular:Nergis Öztürk,Caner Erdem,İbrahim Selim,Onur Ünsal
Senaryo:Kurtcebe Turgul
2.Eksik

Yönetmen:Volkan Budak
Oyuncular:Ümit Sevim,Merve Polat
3.Ablam

Yönetmen:Burcu Aykar
Senaryo:Burcu Aykar
Oyuncular:Devrim Eylem Şeker,Ayça Ayşe Yeniay,Defne Karagöz
4.Otis Tarda

Uğur 18 yaşında annesi ve üvey babası Harun ile yaşamaktadır.Üvey babası av düşkünüdür ve Uğur'uda avlanma konusunda baskı altına almaktadır.Bir gün bir av sırasında Harun'un avlamak istediği Toy kuşuna rastlarlar.Uğur Harun'a kendini kanıtlama peşindedir.Toy kuşunun peşinden tek başına gider.Kuş'u ormanda vurulmuş bir halde bulur.Kuşu sapanla Harun vumuştur.Ancak yerel halktan 15 yaşındaki Samet çıkagelir.Kuşu paylaşamazlar ve aralarında tartışırlar.Uğur kendinde olduğunu bilmediği içgüdülerini keşfeder.
Yönetmen:Emre Öksüz
Oyuncular:Yiğit Ege Yazar,Denizhan Akbaba
Senaryo:Emre Öksüz,Özgürcan Uzunyaşa
5.İyi Yemek Öldürür

Vegan Arthur normal haytta bir karıncayı bile incitmezken söz konusu yemek ve mutfak olunca hayvanları canlı canlı katletmekten çekinmez.
Yönetmen:Umut Evirgen
Senaryo:Umut Evirgen
Oyuncular:Burak Yamantürk,Seda Akman,Hazar Amani
6.G.K
Yönetmen:İnan Erbil
Senaryo:İnan Erbil
7.Kömür

Yönetmen:Reşat Fuat Çam
Senaryo:Reşat Fuat Çam
8.Bare Giran

Mardin'de eşekleriyle beraber yük taşıyan İnsan'ların umutla birbirine tutunmaları.ağır kaldırmayı öğrenenlerin öyküsü.
Yönetmen:Yılmaz Özdil
Senaryo:Yılmaz Özdil
Oyuncular:Adil Abdurrahman,Saman Mustafa,Nazmi Kırık,Mehmet Ali Arpa,Engin Emre Değer
9.Tahta Kurusu

Yönetmen:Tunahan Kurt
Senaryo:U.Deniz Terzioğlu,Tunahan Kurt
10.Bugün Ölmek İstemiyorum

Yirmili yaşlardaki genç S.,kalp krizi geçirmekte olduğunu düşünür.Annesi ve Babası durumu onun kadar önemsemez.Kendine göre durum ciddidir fakat doktoruna bunu inandıramaz.S. hastahanenin kaos ortamında çaresiz kendini yalnız hisseder.
Yönetmen:Onur Sefer
Senaryo:Onur Sefer
Oyuncular:Evren Duyal,Beyti Engin,Mustafa Dincir,Şafak Topal,Elif Sıla Kaymak,Metin Demirci
11.Taş

Her şeyin sıradan ve tuhaf olduğu bir Dünya'ya Muzaffer adında bir bebek gelir.Onu diğerlerinden ayıran şey merakıdır.Muzaffer basit bir sorunun peşindedir.
Yönetmen:Alican Yücesoy
Senaryo:Alican Yücesoy
Oyuncular:Ata Yılmaz Önal,Görkem Arda Keskin,Fürüzan Aydın,Aşkın Şenol,Serkan Keskin
12.Önce İsimler Gitti

Annesi tarfından anneannesi adına verilen bir kararı kabullenmek zorunda olan 18 yaşındaki Leyla'nın ahlaki sorgulamaları.
Yönetmen:Ayşe Nur Gençalp
Senaryo:Ayşe Nur Gençalp
Oyuncular:Jale Arıkan,Murat Aygen,Sena Başdoğan

Etiketler:izmir,kısa film,festival,uluslararası,ulusal,20.,otis tarda,kurmaca



Bu yıl 56. düzenlenecek olan Antalya Altın Portakal Film Festivali 1964 yılında Dr.Avni Tolunay öncülüğünde aralarında Metin Erksan,Yılmaz Güney,Atıf Yılmaz,Bilge Olgaç,Zeki Demirkubuz ve Nuri Bilge Ceylan'ında bulunduğu bir çok ünlü yönetmenin sinema serüvenlerinde en önemli duraklarından biri olmuştur.Festival Türk sinema sektörüne bir katkı olarak başlattığı Antalya Film Forum bir çok genç sinemacıya destek sağlayarak Antalya'yı en önemli ulusal endüstri merkezine dönüştürmüştür.

Şimdiye kadar Francis Ford Coppola,Emir Kusturica,Catherine Deneuve,Helen Mirren,Faye Dunaway,Mickey Rourke,Adrian Brody gibi bir çok Dünya yıldızını Antalya'da misafir eden festival elde ettiği kaliteyle (FİAPF) Uluslararası Film Yapımcıları Dernekleri Federasyonu tarafından tanınarak Dünya'nın önde gelen festivallerinden biri olmuştur.
26 Ekim Cumartesi-01 Aralık Cuma günleri arasında düzenlenecek olan Antalya Altın Portakal Film Festivalinin afişi ise öze dönüş yolculuğundan ötürü Türkan Şoray'ın ikonik görüntüsü afiş olarak belirlendi.Bu yılın sürprizi ise Ulusal uzun metrajlı film ödüllerinin yarışma programına yeniden alınması oldu.
Ulusal Uzun Metrajlı Film Yarışması Jürisi
Bu yıl 56. düzenlenen Antalya Altın Portakal Film Yarışması jürisi belli oldu.Jüri başkanlığını Zeki Demirkubuz'un yapacağı yarışmanın diğer jüri üyeleri ise Oyuncular Şebnem Bozoklu,Mert Fırat,yazar-senarist Latife Tekin ve görüntü yönetmeni Emre Erkmen olarak belirlendi.Jüri ayrıca yarışma dahilindeki filmlerden birinde,kamera arkasında ya da önünde çalışmış,emek vermiş kadın sinemacılardan birine 50 bin lira değerinde Cahide Sonku ödülünü de takdim edecek.Bir diğer ödül ise Antalyalı izleyicilerin oylarıyla belirlenecek en iyi filme de İzleyici ödülü verilecek.
Festivalde Yarışacak Filmler
4 Ana kategoride yarışacak filmler ise şöyle.
Ulusal Uzun Metrajlı Filmler
1.Aşk,Büyü,Vs

Yönetmenliğini ve senaryosunu Ümit İnal'a ait film aşka ve doğaüstüne besledikleri inancı sorgulayan iki kadının hikayesi.1965 doğumlu yönetmen Ümit İnal ilk uzun metrajlı filmi 9 (2001) ile bir çok ödül kazandı.Yönetmenin 9 filmi ayrıca 2003 yılında yabancı dilde oscar adayı olarak Türkiye adına yarıştı.Anlat İstanbul,Nar,Ara,Gölgesizler ve Ses gibi filmleri yönetti.Ümit İnal 5 kitap yazdı,resim çalışmaları yaparak 2 kişisel sergi açtı.
2.Bilmemek

Leyla Yılmaz'ın yazıp yönettiği film Sinan ve Selma adlı mutsuz bir çiftin hikayesi.Umut adında bir oğula sahiptirler.Üç mutsuz İnsan.Umut okulun su topu takımındadır ve hakkında eşcinsel olduğu iddiaları vardır.Umut bir gün ortadan kaybolur.Çocuklarını aramaya başlayan bu mutsuz çift aslında kendilerini de kaybetmiş olduklarını anlarlar.
Leyla Yılmaz ilk filmi Bir Avuç Deniz'in ardından 2. filmi olan Bilmemek'i kendisi yazıp yönetti.Yönetmen İstanbul Üniversitesi Arkeoloji bölümünden mezun olduktan sonra New York Üniversitesinde sinema bölümünden mezun oldu.Leyla Yılmaz ayrıca yönetmenliğinin dışında çeşitli sosyal sorumluluk projelerinde de yer almaktadır.
3.Bina

Distopik bir hikayeyle karşı karşıyayız.Hükümet her eve aynı yayının yapılması adına yeni bir yayın sistemi kurmaktadır.Mehmet'in apartman görevlisi olarak çalıştığı binaya anten takılması sırasında bir devlet memuru çatıdan düşer ve ölür.Olaya tanıklık eden Mehmet'in bu olaydan ve yayınlardan dolayı gerçeklikle arasında kopukluk başlar.Mehmet apartmana musallat olan bu kötü varlığın peşine düşer.
Filmin senaryo yazarı ve yönetmeni Orçun Behram Columbia College Şikago'da sinema eğitimini tamamladı.2014'den beri kısa film,klip,belgesellerde yönetmen ve görüntü yönetmeni olarak çalışıyor.
4.Bozkır

Filmin yönetmen ve senaryo yazarı Ali Özel 1997 yılından beri film ve reklam filmi sektöründe kamera asistanı olarak çalışmıştır.2008 Momo-Kız kardeşim filminin yapımında,Kalandar soğuğu filminde ise post prodüksiyona katkıda bulundu.
Ahmet'in köyü baraj yapımından dolayı boşaltılmak zorundadır.Karısının bahçedeki mezarı ve evi etrafında münzevi bir hayat süren Ahmet köyden taşınmayı red eder.Ahmet'i ikna etmek için oğlu Harun köye çağrılır.Ancak annesinin ölümünden babasını sorumlu tutan Harun'un gelişi sorunsuz olmayacaktır.
5.Ceviz Ağacı

Tahran Sanat Üniversitesi'nde Sinema Yönetmenliği,Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nde Türk edebiyatı alanında yüksek lisans yapan Faysal Soysal mezuniyet filmi Kayıp Zaman Düşleri dahil Tahran'da 4 kısa film çekmiştir.2013 Üç yol uzun metrajlı film,2014 Şarkılar Değişti Önce adlı belgesel ve 2015 Sbrenitsa ve Prijedor katliamlarını konu alan Kayıp Zamanlar diğer yapımları.
Ezik ve silik bir edebiyat öğretmeni Hayati karısı tarafından terk edilir.Bir zaman sonra Hayati'nin yaşadığı kasabada bir kadın cesedi bulunur.Hayati cesedin karısına ait olduğunu ve cinayeti kendisinin işlediğini iddia eder.
6.Kronoloji

Ali Aydın' yazıp yönettiği film yıllardır evli olan Nihal ve Hakan'ın hikayesi.Çocuk sahibi olamayacağını öğrenen Nihal ansızın ortadan kaybolur.Hakan karısını ararken hem kendisiyle hem de çevresi hakkında acı veren şeyler öğrenecektir.
Ali Aydın'nın ilk filmi Küf 69.Venedik festivalinde geleceğin Aslan'ı ödülünü aldı.Aynı filmle Selanik film festivalinde jüri büyük ödülünü kazandı.
7.Soluk

Yönetmen Özkan Yılmaz senaryo ise Özkan Yılmaz/Benan Baf Yılmaz'a ait.Yönetmen Özkan Yılmaz Marmara Üniversitesi İletişim Bilimleri bölümünde yüksek lisans yaptı.Sinemada hem yardımcı yönetmen hem de yürütücü yapımcı olarak pek çok filmde görev yaptı.Kız Kardeşler (Emin Alper) yardımcı yönetmen,Anons (Mahmut Fazıl Coşkun) uygulayıcı yapımcı,Buğday ((Semih Kaplanoğlu) yardımcı yönetmen görev aldığı yapımların bazıları.
8.Küçük Şeyler

Yönetmen Kıvanç Sezer Ege Üniversitesi'nde mühendislik okudu.İtalya'da sinema kurgusu eğitimi aldıktan sonra Türkiye'ye döndü Sinema/Televizyon sektöründe çalışmaya başladı.Yönetmenin ilk filmi Babamın Kanatları filmi 51.Karlovy Film Festivalinde 20'den fazla ödül aldı.
Onur çalıştığı ilaç şirketinden atılır.Başlarda işsizlik Onur için bir sorun olmasa da karısı bu durumdan çok rahatsızdır.Kişisel bir meselenin bir ilişkiyi nasıl etkilediğini göreceğiz.
9.Omar Ve Biz

Maryna Er Bach ve Mehmet Bahadır Er'in yönetmen ve senaryo yazarı koltuğunda oturduğu film emekli asker İsmet'in hikayesi.Emekli olduktan sonra sivil hayatta İnsan'larla iletişim kurmakta zorlanan İsmet'in ailesi de kendisinden uzaklaşmaktadır.Oğlu Amerika'ya gitmiş karısı da oğlunun yanına gitmek istemektedir.Türkiye Yunanistan sınırındaki evlerinde iki göçmenle komşu olan İsmet önyargılarıyla yüzleşmek zorunda kalacaktır.
Kara Köpekler Havlarken (2009),Love Me (2014) ikilinin birlikte çektikleri filmler.Omar ve Biz Dünya prömiyerini Varşova Film Festivalinde yapmıştır.
10.Topal Şükran'ın Maceraları

Onur Ünlü'nün yazıp yönettiği film 10 yaşında bir trafik kazasında engelli olan ve hayatı boyunca insanlarla ortak bir noktada buluşmaya çalışan Şükran'nın trajikomik hikayesini anlatıyor.
Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimler Fakültesinden mezun olan yönetmen Onur Ünlü daha sonra aynı dalda yüksek lisans yaptı.Ulusal ve Uluslararası film festivallerinde gösterilen bir çok filme imza attı.Popüler işlerinden bazıları ise Leyla Ve Mecnun,İtirazım Var,Güneş'in Oğlu,Beş Şehir ve Kırık Kalpler'dir.
Ulusal Uzun Metraj Kısa Film Adayları
1.Ablam
Yönetmen:Burcu Aykar
Senaryo:Burcu Aykar
Oyuncular:Devrim Eylem Şeker,Ayça Ayşe Yeniay,Defne Karagöz
2.Ah Asuman
Yönetmen:Ümit Kıvanç
Senaryo:Gaye Boralıoğlu
Oyuncular:Settar Tanrıöğen,Halil Babür
3.Aylin
Yönetmen:Ozan Yoleri
Senaryo:Ozan Yoleri
Oyuncular:Sena Ahsen Eroğlu,Esra Konak,Ali Aydın Kızıldoğan
4.Ben Değilim
Yönetmen:Cenkay Kılıç
Senaryo:Cenkay kılıç
Oyuncular:Nurgül Kılıç
5.Bugün Ölmek İstemiyorum
Yönetmen:Onur Sefer
Senaryo:Onur Sefer
Oyuncular:Mustafa Dincir,Evren Duyal Beyti,Engin Şafak Topal
6.Duyuruyor musun Anne
Yönetmen:Tuna Kaptan
Senaryo:Tuna Kaptan
Oyuncular:Aziz Çapkurt
7.Günlerin Ardından
Yönetmen:Ferit Karol
Senaryo:Ferit Karol
Oyuncular:Baran Can Eraslan,Murat Çelik Nazlı,Bengü Bulum,Selen Bektaş Şenkardeşler
8.Lupus
Yönetmen:Gökhan İpekkan
Senaryo:Gökhan İpekkan
Oyuncular:Cecylia Pacura,Gökhan İpekkan
9.Mavi Arabam
Yönetmen:Deniz Dirin
Senaryo:Deniz Dirin
Oyuncular:Salih Demir Dirin,Seraht Ayşe Dirin,Uysal Hasan Mengi
10.Orada
Yönetmen:Zeynep Köprülü
Senaryo:Deniz Türkmen,Zeynep Köprülü
Oyuncular:Deniz Türkmen,Mustafa Uğurlu,Nurhan Özenen Eva,Rami Ahmet Melih,Yılmaz Arnaud
11.Öğle Arası
Yönetmen:Demet Derelioğlu Aran
Senaryo:Demet Derelioğlu Aran
Oyuncular:Frank Jicha David,Bowles Simona,Shrayber Miki,Dobryr David Tereba
12.Siyah Güneş
Yönetmen::Arda Çiltepe
Senaryo:Arda Çiltepe,Julia Tielke
Oyuncular:Enes Yurdaün,Seren Şirince Ariya,Sencar Toprak,Hasan Sağdıç,Hüseyin Gövenç
13.Taş
Yönetmen:Alican Yücesoy
Senaryo:Alican Yücesoy
Oyuncular:Ata Yılmaz Önal,Görkem Arda,Fürüzan Keskin,ydın Yüksel Çakır,Serkan Keskin
14.Yağmur
Yönetmen:Damla Kırkalı
Senaryo:Damla Kırkalı
Oyuncular:Onur Yalçınkaya,Selen Uçer Cüneyt,Yalaz İpek Türktan,Kaynak Ozan Çelik
15. yağmur Olup Şehre Düşüyorum
Yönetmen:Kasım Ördek
Senaryo:Kasım Ördek
Oyuncular:Ramazan Ergin,Asuman Durmaz,Eyüp Kan Fatoş,Yıldız Metin Kılıç,İzzet Çakıcı

Etiketler:Antalya,altın portakal,dr avni tolunay,ulusal yarışma,kısa film,1964,türkan şoray,afiş



Geçtiğimiz hafta vizyona giren bir türk yapımı sinema filmi olan Cicero İlyas Bazna bir Serdar Akar filmi.Ünlü yönetmen bu filminde başrol oyuncusu olarak Behzat Ç'den yoğun hatırladığımız Erdal Beşikçioğlu ile çalışmış.Onun dışında Burcu Biricik,Ertan Saban,Tamer Levent ve Mehmet Ulay filmin diğer oyuncuları.2019'un ilk büyük yerli yapımı olarak lanse edilen film bir casusluk hikayesini konu edinmiş.Gelin konusuna bir göz atalım.



CİCERO İLYAS BAZNA KONUS
Filmde 2.Dünya savaşının seyrini değiştiren bir türk casusunun macera dolu hikayesini görüyoruz.Yıl 1940'ların ilk yarısı 2.dünya savaşı olanca hızıyla devam ederken Ankara'da İngiliz büyükelçiliğinde uşak olarak çalışan İlyas Bazna Almanlar için casusuluk faaliyetlerinde bulunmaktadır.İngiliz büyükelçiliğinde bir çok gizili bilgiye ulaşan İlyas Bazna'ya Cicero kod adı verilmiştir.Almanlar ve İngilizler genç Türkiye cumhuriyetini 2.dünya savaşında kendi saflarına çekmeye çalışmamaktadır.Bu çalışmaları önleyebilmek adına yoğun bir casusuluk faaliyetlerinde bulunan İlyas Bazna bu sırada duyguları ve görevi arasında kalacaktır.

CİCERO DEĞERLENDİRME
Film etkileyici bir sahne ile başlıyor.İlyas'ın çocukluğunda yaşadığı bu sahne filmin ilerleyen hikayesinde başka bir şekilde karşısına çıkması başarılı bir şekilde seyirciye aktarılmış.1940'ların Ankara'sıda başarılı bir şekilde yansıtılmış.Down sendromu çocukların Almanların arı ırk kapsamında zihinsel ve fiziksel engelli çocukları gaz odalarında öldürme politikası filmin yan hikayesi olarak göze çarpıyor.Filmde patlama çatlama sahneleri karşılaştırmak gerekirse en azından Hürkuş Göklerdeki Kahraman filmindeki sahnelerin çok ilerisinde.Bu casusuluk hikayesi yapımlarda sıkça gördüğümüz filmin son sahnesindeki seyirciye sürprizli son verme arzusu biraz aceleye getirilmiş.Gelelim oyunculuk performanslarına.Erdal Beşikçioğlu haricinde tüm oyuncuların performansları vasatın üstüne çıkamamış.Seyirciyi etkisi altına alacak hiç bir karakter göze çarpmıyor.En önemlisi de yabancı devlet adamlarının repliklerin yarısı türkçe yarısı kendi dillerinde olması itici bir durum ortaya çıkarmış.Çok daha polisiye biraz fazla gerilim filmi daha izlenesi hale getirebilirdi.Sözün özü maalesef aceleye getirilmiş,üstün körü çekilmiş bir yapım diyebilirim.Yine de iddialı hikayesini merak edenler için ortalamanın üstünde bir yapım diyebiliriz.

Bekir,Uğur Ve Yusuf Kesişen Yolları
Ünlü Türk yönetmenlerin önemli yapımlarını hatırlatma ve değerlendirme yazılarımda bugün sırada Zeki Demirkubuz'un yazıp yönettiği Masumiyet adlı filme yer vermek istedim.Zeki Demirkubuz'a yurt içi ve yurt dışında bir çok ödül  kazandıran film,bizleri yönetmenin 2007 yılında çektiği Kader isimli filmin sonrasında devam eden hikayesine götürüyor.1997 yılında izleyicinin beğenisine sunulan filmin başrollerini Haluk Bilginer,Güven Kıraç ve Derya Alabora paylaşıyor.Dram türünün en iyi örneklerinden biri olarak görülen film,2007 yılında Kader isimli filmle başlayan Bekir'in hikayesini,1997 yılında Masumiyet filmiyle yusuf'un hikayesine taşıyor.

MASUMİYET KONUSU
İşlemiş olduğu suçtan ötürü 10 yıl cezaevinde yatan Yusuf(Güven Kıraç)tahliye olduktan sonra  gidecek başka bir yeri olmadığından dolayı ablasının yanına gider.10 yıl öncesinin hesaplarının ortaya dökülmesinden ve bundan rahatsızlık duymasından dolayı doğaçlama bir şekilde otobüse biner ve yolu İzmir'e düşer.İzmir'de köhne bir otele bir kaç günlüğüne yerleşen Yusuf burada pavyonlarda konsomatrislik yapan Uğur (Derya Alabora) ve Uğur'un peşinden sürüklenen Bekir'le tanışır,Yusuf kendini zaman geçtikçe Bekir'le Uğur'un savruk,sağlıksız,şiddet ve güvensizlik içeren hikayesinin içinde bulur.

MASUMİYET DEĞERLENDİRME
Filmin en büyük özelliği yukarıda fotoğrafını gördüğünüz sahnedeki efsane tirattan sonra 2007 yılında yönetmenin Kader isimli filminin çıkmış olması.Bu tiratla Bekir Yusuf'u 7 dakika süren  kendi hikayesine götürüyor.Film bize bir erkeğin bir kadına hastalık derecesinde bağlanması ilişkilere ne denli zarar verdiğini Bekir'in ağzından çok güzel anlatıyor.Kabullenmek ve bunun sonucunda boşvermişliğin vermiş olduğu çaresizliği kader olarak kabul etmek ve bunun sonucunda paramparça olan hayatlara tanık oluyoruz.Filmi izlerken Bekir'in çaresizliği,Uğur'un boşvermişliği ve Yusuf'un yazılan kaderini iç içe geçmiş olarak görüyoruz.Uğur'un hayata karşı bilge ve mağrur duruşu karşısında Bekir'in kendi yazdığı kaderi karşısındaki perişan halini ibretle izleyeceksiniz.Yusuf ise tüm olanlar karşısında uzlaştırıcı,yardımsever aynı zamanda yolunu yavaş yavaş seçerken görüyoruz.On yıl kapalı kapılar ardında kaldıktan sonra böylesi ağır ve zor  hayatlarla tanışmak olsa olsa kaderdir.Seçilen mekanın yıkık dökük eski görüntüsü senaryonun adeta bir yansıması gibi.Türk sinemasının önemli yapıtlarından biri olan Masumiyet'i izledikten sonra hemen arkasından yönetmenin Kader isimli filmini izlemeniz dileğiyle...
Keyifli Seyirler...


The protector;Hakan muhafız nasıl bir dizi?İlk sezonu yayınlanan The Protector başarılı mı?Dizi Netflix abonelerinin beğenisini kazandı mı?2. sezonda bizleri neler bekliyor?
İlk Netflix Türk dizisi ünvanını taşıyan The Protector 14 aralık'ta yayına girdi ve izleyicisinin beğenisine sunuldu.Başrollerinde fotomodel oyuncu Çağatay Ulusoy,Hazar Ergüçlü,Ayça Ayşin Turan ve Okan Yalabık'ın oynadığı dizinin türü dram-fantastik olarak karşımıza çıkıyor.Netflix dijital platformunun yapımcılığını üstlendiği dizinin her bölümü ortalama 45 dakika.Türk izleyicisinin merakla beklediği The Protector'un konusuna gelecek olursak.


THE PROTECTOR;HAKAN MUHAFIZ
Hakan kapalı çarşıda bir antikacıda çalışan arkadaşıyla beraber kendi iş yerini açma hayalleri olan genç bir delikanlıdır.Kendi deyimiyle kapalıçarşı çocuğudur.Üvey babası eliyle bir gün kendisinin aslından tarihten gelen İstanbul'u ölümsüzlere karşı korumak gibi bir misyonu olduğunu öğrenir.Tılsımlı gömlek ve ona bağlı sadıklarla beraber Hakan kendini bir anda İstanbul'u ortadan kaldırmaya çalışan ölümsüzlere karşı mücadele ederken bulur.Hakan bu mücadelesinde başarılı olacak mı,şehri İstanbul'u ölümsüze karşı koruyabilecek mi?Dizi bu iki soru üzerinde ilerliyor.Gelelim ilk Netflix Türk dizisi olan The Protector'un değerlendirmesine.

DİZİ DEĞERLENDİRMEM
Tüm sezonu bir çırpıda izleyen biri olarak her ne kadar vasat bulsam da değerlendirmemi ve eleştirilerimi dozunda yapmaya karar verdim,zira Netflix için yapılan ilk Türk dizisi ve ilk sezonu.
Aslında hikaye geniş olarak şu şekilde.İstanbul Fatih Sultan Mehmet tarafından fethedildikten sonra şehirde düşmanları olduğunu fark eder.7 kişiden oluşan ve kendilerine ölümsüzler denilen bir grup hayatlarını İstanbul'u ve dünyayı yok etmeye adamış varlıklardır.Fatih bir gün rüyasında ölümsüzlerle nasıl savaşılması gerektiğiyle ilgili bir rüya görür.Rüyasında üç nesne görür.İlki ölümsüzlere dokunulduğunda parlayan bir yüzük taşı,ikincisi ölümsüzün yaşamına son verecek olan hançer sonuncusu ise zırh görevi görecek tılsımlı dualarla işlenmiş gömlek.Bunun üzerine Fatih İstanbul'u ölümüne koruyacak bir muhafız takımı kurar.Aslında bu fantastik hikayenin gayet başarılı olduğunu düşünüyorum.Osmanlı padişahlarının zamanında üzerlerine giydikleri ve onları her türlü kazadan ve şerden koruduğuna inanılan tılsımlı gömlek üzerinden başka nesnelerle takviye yapılarak ortaya çıkmış bu hikaye özgün başlayıp özgün olmayana doğru ilerlemiş.Zira bu üçleme bize Harry Potter'ın felsefe taşı,görünmezlik pelerini ve asasını hatırlatıyor.
Bunun dışında diziye fantastik-dramla beraber komedi unsurları serpiştirilmiş.Çok gereksiz ve başarısız buldum.Sahnelere baktığımızda büyük bir özensizlik gördüm.Sanki çekimi bir an önce bitirelim gidelim kafasında.Efekt sahneleri çok başarısız.Bir fantastik yapım çekiliyorsa mutlaka çok ama çok başarılı efektler kullanılmalı.Günümüz sinema teknolojisinde bu artık bir sorun olmamalı.Hikayede mantık hataları yok değil.Örnek;havalandırması olan bir odadan gazdan zehirleniliyor.Yine özensiz ve çok gereksiz diyaloglara şahit oluyoruz.Bu da dizinin içine girmemizi engelliyor.Gelelim oyunculuğa.Açıkçası Çağatay Ulusoy beklediğim gibi çıktı vasat altı.Hazar Ergüçlü oyunculuğunu beğendiğim biri olsa da vasat olarak nitelendirebilirim.Okan Yalabık'ın oyunculuğu hemen ön plana çıkıyor.Diğer başrol oyuncusu Ayça Ayşin Turan ise iyiler arasında.Yan rollerde oynayan oyuncular arasında göze çarpanlarda var.Peki hiç mi iyi tarafları yok,elbette var.İstanbul'un tarihi ve modern dokusu beraber iyi yansıtılmış.Sahnelerde kullanılan dizi müzikleri başarılı seçilmiş.Okan Yalabık'ın oyunculuk performansı izlenmeye değer.Kavga sahneleri çekim teknikleri açısından etkileyici gözüküyor.Prodüksiyon maliyeti düşük tutulmuş fakat finaliyle beraber az da olsa 2.sezonu merak uyandıran bir dizi olmuş.Açıkçası yine Netflix yapımları olan The Rain ve The gifted izlendiyse buda çıtır çerez bir dizi olarak izlenir.Bunlar benim değerlendirmelerim.Bir bakın derim.
Keyifli Seyirler...