Articles by "Yabancı Belgeseller"
Yabancı Belgeseller etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Seri katil temalı yapımlara meraklılara bir fikir verebilecek 5 adet dizi ve belgesel yapımı bir videoda topladım.

Seri Katil Nedir ?
Sözlük anlamı olarak anormal kişilik bozukluğundan dolayı 30 günden daha uzun bir zaman diliminde ya da arada zaman aralığı olacak şekilde,3 veya daha fazla insanı öldüren suçlulara verilen genel isimdir.Genelde sexuel içeriğe sahiptir ama istisnalarda mevcuttur.Ülkemizde sayısı az olmakla beraber genelde Amerikan toplumunda sıkça karşılaşılan suçlu profilidir.Hal böyle olunca  ve gerçek suç hikayelerinin izleyiciside düşünüldüğünde,bu gerilim dolu hikayeler senaryolaştırılarak film,dizi veya belgesel haline getirilmiş.

Son zamanlarda izleyip önerebileceğim bu yapımları bir videoda topladım.Meraklıları için 5 seri katil temalı,dizi ve belgeseller.






 

Yakın zamanda "Netflix bir dizi çöplüğü haline geliyor" fikri kafamda dolaşırken ,kriminal belgeseller dizilere rakip olacak kaliteye ulaşmış düşüncesi artık bu belgesel dizi sayesinde tamamen kafama yerleşti.Evet etkileyici oyunculuk performansları tabiki yok,sonuçta bu bir belgesel ama kurgusu ve şaşırtıcı gerçek hayat hikayeleriyle sürükleyici ve bir biri ardına izlenen bölümler gibi bir durum ortaya çıkıyor.Öyle ki bundan önce izlediğim The Last Narc buna en iyi örnek olarak gösterebilirim.

Bu seferki kriminal belgesel 19 Şubat 2013'te gerçekleşen Elisa Lam'ın kayboluş hikayesi.Merak etmeyin spoiler vermeyeceğim.Ancak kısaca konusundan bahsetmek gerekirse;Los Angeles'a tatil için giden Kanadalı bir turist olan Elisa Lam'ın kötü şöhretli Cecil Hotel'e yerleşmesi ve ardından sırra kadem basması.Bu saatten sonra polisin devreye girerek genç kadını arama çalışmaları ve tabii ki sürpriz bir son.

Crime Scene; The Vanishing At The Cecil Hotel İnceleme

Belgesel diziye başlamamın ilk sebebi kriminal belgesellere olan ilgim.İkincisi ise yapım "Bir Katilin İfadeleri Ted Bundy'nin" yaratıcalarından olması.İlk bölüm aslında basit bir kayboluş hikayesi ve polisin burada devreye girerek genç kadını arama çalışmaları.Delil toplama,araştırma,genç kadına dair bilgiler,video kayıtları vs.Ondan sonraki 3 bölümde ise tempo yavaş yavaş yükselip zirve yapması,son bölümle beraber ise yine yavaş yavaş temponun tadında alçalması,kurgusunun başarısıyla beraber sürükleyici bir hal alıyor.Aslında yapımda en çok dikkat çeken şey yan hikayeler.Birincisi kendilerine internet hafiyeleri diye adlandıran bana göre sözde timsah gözyaşı döken you tuber'lar ve Elisa'nın kaybolduğu Los Angeles şehrindeki otelin bulunduğu bölgenin tarihsel süreci.

Ancak distopik filmlerde görebileceğimiz 1970'lerde başlayan,mahallenin resmen barikatlarla çevrilmesi ve barikatlar arkasında bulunan evsiz,uyuşturucu bağımlısı,akıl hastası ya da katillerin yaşadığı Skid Row bölgesi.Topluma dahil edilmemesi gereken ne kadar kriminal insan varsa bu bölgeye toplanmış,Dolayısıyla Cecil hotelde bir suç mahalli durumuna gelmiş.Öyle ki Night Stalker lakaplı Richard Ramirez bile cinayetlerinin ardından burada konaklamış.İki yan hikaye dedik ama 3.bir hikaye ise internette ki linç kültürü.Bundan nasibini alan death metal sanatçısı Morbid'in maruz kaldığı ve hayatını tamamen etkileyen hüzünlü hikayesi.


İyi bir belgesel izleyicisi olan diziadam yine ses getirmesini beklediğim bir belgesel yapımla yazacaklarımıza başlayalım.I'll Be Gone In The Dark Amerikan Hbo kanalında yayın tarihini bekliyor.Özellikle seri katil belgesellerine meraklıysanız ya da Mindhunter hayranıysanız bu belgeseli kaçırmamanızı tavsiye ederim.Bu seferki seri katil 1970 ve 1980'lerde Kaliforniya'da tam anlamıyla dehşet saçan Golden State katili olarak adlandırılan Joseph James De Angelo.Bir kitap uyarlaması olan belgesel yazar Michelle Mc Namara'nın kaleminden ortaya çıkmış.
I'll Be Gone İn The Dark Konusu
Amerika seri katiller diyarı olarak anarsak yanlış yapmış olmayız.Bu geniş coğrafyada canisinden tut manyağına,seri katilinden tut ölüm emirleri veren tarikat liderlerine kadar her türlü seri katil karakterlerine rastlayabilirsin.Golden State katili de bunlardan biri.1974-1986 yılları arasında Kaliforniya'da adeta terör estiren ve yıllarca yakalanamayan Joseph James De Angelo'nun hikayesini izleyeceğiz.

İ'll Be Gone İn The Dark Yayın Tarihi 
Hbo'da yayınlanacak ve Michelle Mc Namara'nın kitabından uyarlanan belgesel 6 bölüm olarak planlandı.Belgesel 28 Haziran 2020 tarihinde Amerikan Hbo kanalında yayınlanacak.
Golden State Katilini Yakından Tanıyalım
Golden State katili suç dosyası fazlasıyla kabarık.120 soygun,50 tecavüz,12 cinayet.Suç makinesi ufak soygun suçlarıyla başlamış zamanla bir seri katile dönüşmüş.1974 yılındaki ilk olayı Kaliforniya eyaletinin başkenti Sacramento'da gerçekleştirmiş.Son suçunu ise 1986 yılında gerçekleştirdikten sonra sırra kadem basmıştır.Dikkat çeken yanı ise suçlarını üç farklı dönemde işlemiş olması.Uzun dönem batı yakası sakinlerinin korkulu rüyası haline gelen Golden State Katili yüzünden İnsanlar o kadar tedirgin olmuş ki,kilit satışları patlamış.Mesleği suistimal etmekle suçlanmış ve polis memurluğundan atılmış Golden State Katiline basın çeşitli isimler takmıştır.East Area Baptist.Nightwalker,Diamond Not Killer ve Visali Ransacker bunlardan bir kaç tanesi.
Öldürdüğü kadınların yaşları 12-41 arasında değişiyordu.Cinayetlerin ardından kurbanın değerli eşyaları almayı gelenek haline getirmişti.Kurbanların evlerine girdikten sonra el fenerini kurbanların yüzüne tutup uyandırdıktan sonra kadın kurbanın kocasını veya sevgilisini yüz üstü yatağa bağlayıp üzerlerine tabaklar diziyordu.Bu tabakların devrilmesi halinde her ikisini de öldürmekle tehdit ediyordu.İşini bitirdikten sonra ise evde buzdolabında bulabildiği yemeklerden de yemeği ihmal etmiyordu.

Golden State Katili Yakalanma Süreci
1986 yılında son suçunu işledikten,yakalandığı 2016 yılına kadar sessizliğe bürünen bu sapık katil,son döneminde neden suç işlemediği merak konusu olmuş.Yakalanmasına rağmen bu kısım halen aydınlatılmış değil.
Yazar Michelle Mc Namara bu sapık katili takıntı haline getirmiş ve araştırmaları sonucun belgeselle aynı adı taşıyan kitabını yayınlamış.Kitap çok büyük bir ilgi görmüş.En çok satılanlar arasında ilk beşe giren kitap Fbi'ın dikkatini çeker ve dosya üzerine yeniden yoğunlaşılır.En son teknoloji ile Dna araştırılmalarına tabii tutulan deliller sayesinde epey bir yol alınır.Ancak Dna veri tabanından katille ilişkilendirilebilecek somut bir delil bulunamıyordu.
Yıl 2018.GEDmatch o yıllarda genetik bilgilerini girerek İnsanlar'ın uzak akrabalarını bulma hizmeti veren bir site idi.Kullanıcılar girdikleri genetik bilgiler sayesinde uzak akrabalarını bulabiliyorlardı.Katilin uzak akrabası kendi genetik verilerini siteye girmesiyle ilk defa bir ipucu elde edildi.Bu sayede zanlının büyük büyük dedesiyle ilk eşleşme yapılmış oldu.Bunun ardından Fbi tüm aile bireylerini incelemeye aldı.Yaş ve bölge kısıtlamasından sonra araştırma ekibi zanlı sayısını ikiye düşürdü.Bu zanlıların çöplerinden ulaştığı Dna'ların sonucunda artık katilin kimliği kesinleşmişti.Katil Joseph James De Angelo'dur.
Golden State katili evinde kızına ve torununa yemek pişirirken yakalandı ve ilk sözleri gayet soğukkannlıydı."Ocakta yemeğim var"
Vietnam'da savaşmış bu eski polis memuru halen yargılanıyor ve hakkında verilecek kararı bekliyor.


Diziadam sadece yabancı dizilerle ilgili değil aynı zamanda başarılı belgesellerin tanıtımlarını da yapan bir belgesel hayranıdır.Bu yazımızı basketbolun yaşayan efsanelerinden Michael Jordan'ın belgeseli "The Last Dance" isimli yapıma ayırdık.

Michael Jordan belgeseli 10 bölümden oluşuyor ve sadece basketbol sporunu sevenler için değil herkesin mutlaka en azında göz atması gereken bir yapım olarak karşımıza çıkıyor.Daha önce Space Jam adlı filmde rol alan eski ünlü basketbolcu bu defa kendi ve sporculuk hayatından kesitleri izleyeceğimiz heyecan verici bir belgeselle karşımızda.Belgesel dizinin 9.4 gibi yüksek bir İMDB'si var.
Tam anlamıyla nostalji rüzgarlarının estiği belgeselde 90'lı yıllarda Michael Jordan takımı Chicago Bulls ile ulaştığı başarıları izlerken çok etkileneceğiz.Amerika için soğuk savaş sonrası jeopolitik çatışmaların dışında kültürel değişimlerinde gözlendiği yıllar.Michal Jordan'ın hayatı,ailesi,başarıları,alkol tutkusu ve daha fazlasını bu belgeselde bulacaksınız.

The Last Dance Konusu
Nba'nin yaşayan efsanesi Michael Jordan'un en baştan itibaren kariyerine odaklanan belgesel dizi de 1997-98 bilinmeyenleride gözler önüne seriliyor.Ünlü basketbol yıldızının takımı Chicago Bulls ile kazandığı 6 Nba şampiyonluğunu hayranlıkla izleyeceğiz.1997-98 sezonu ünlü basketbolcunun takımındaki son yılıydı ve bu son sezonda bir kamera ekibi bu olan bitenleri kamera kaydına almasıyla ortaya 500 saati aşkın görüntü çıkar. Bu görüntülerin eşliğinde ve Jordan'ın anlatımıyla ortaya harika bir belgesel dizi ortaya çıktı.
The Last Dance İzle
10 bölümden oluşan bu belgesel dizi Amerika'da ESPN kanalında 12 Nisan tarihinde başladı.Türkiye'deki izleyiciler ise belgesel diziye Netflix dijital platformu sayesinde ulaşabilirler.
The Last Dance Fragman




Şaşırtıcı ve bir o kadar da farklı belgesel filmleri arka arkaya yayınlayan Netflix bu sefer yine çok ses getirecek yeni bir belgesel filmi daha yayınlamaya hazırlanıyor.Prömiyerini Tribeca Film Festivalinde yapan "Circus Of Books" dan yeni bir fragman geldi.

22 Nisan tarihinde Netflix'de yayınlanacak olan filmin yapımcılığını "American Horror Story","The Politican" gibi ünlü dizilerin de yaratıcılığını üstlenmiş Ryan Murphy'e ait.Yönetmenliği ise belgesel filmin kahramanları olan Mason çiftinin küçükken hiç bir şeyden habersiz yaşamış şimdinin sanatçı,söz yazarı ve yönetmeni Rachel Mason' ait.
Circus Of Books Konusu
Olaylar 35 yıl öncesinden 80'lerin başlarında Mason çiftinin sirk temalı kitapçı dükkanının arkasında gayri meşru bir şekilde satışa sundukları gay pornoları,seks oyuncakları ile ilgili.Bu kitapçı görünümündeki dükkan,arka odasında satışa sundukları materyallerle birlikte eşcinsellerin uğrak yeri haline gelmiştir.Belgesel dizi bu sıradan kendi halinde olan Mason çiftinin zamanla "arka oda" diye tabir ettikleri mekanın nasıl bir ikon haline geldiğini,müşterilerle olan aralarındaki bağı ve yaptıkları işin en yakınlarından bile nasıl sakladıklarını gözler önüne seriyor.Bununla birlikte AİDS salgını ve gittikçe yükselen LGBTİ oluşumlarının ayrıntılarına da değiniyor.Pek çok çalışanını salgından dolayı kaybetmiş çift,LGBTİ hareketliliğinin de ilk tanıklarından.
Circus Of Books Fragman

Charles Manson ve seks,uyuşturucu,suç ve cinayetler üzerine kurulu tarikatı bir dönem Amerikan Dünya kamuoyunu çok fazla meşgul etmişti.2017 yılında cezaevinde ölen Charles Manson ve "Helter Skelter" adlı tarikatıyla ilgili bir çok film yapıldı ve kitap yazıldı.Onu en son Mindhunter adlı televizyon dizisinin 2.sezonunda izledik.Seri katil profillendirme uzmanı dedektif ortağıyla beraber kendisini cezaevinde ziyaret ettiği sahneler hafızalarımıza kazınmıştı.Şimdi ise Epix dijital platformu Bu ünlü seri katil ile ilgili (aslında hiç bir cinayeti yoktur) 6 bölümlük belgesel diziyi yayına hazırlıyor.
Helter Skelter Yayın Tarihi
Dizi prömiyerini 24 Haziran olarak planladı.Ünlü yönetmen Roman Polanski ile evli ünlü oyuncu Sharon Tate'in (8.5 aylık hamile idi) Charles Manson'un 4 müridi tarafından öldürülmesinden tam 51 yıl geçti.Belgesel dizi mahkeme görüntüleri ve eski müridlerinden oluşan daha önce hiç yayınlanmamış röportajlardan oluşacak.Ancak İnsan'ın aklına Charles Manson ve müridleriyle ilgili yayınlanmamış daha ne kaldı ki diye düşünüyor.Anlaşılan yapımcılar bu suç tarikatı ve liderlerlerinden ekmek yemeye devam edecekler.
Helter Skelter Nasıl Bir Dizi Olacak
Vincent Bugliosi ve Curt Gentry yazdığı "Helter Skelter" adlı kitaptan yola çıkılarak hazırlanacak olan belgesel dizi sadece tüyler ürperten cinayetleri değil,İnsan katil mi doğar yoksa katil haline getirilir mi sorusuna cevap bulmaya çalışacak.Bunun dışında Charles Manson'un mahkeme sürecinde nasıl bir medya maymunu haline geldiği de gözler önüne serilecek.Yeni bir şeyler izleyecekmiyiz şüpheliyim.Ancak Netflix'in hazır yine bir suç gerilim belgesel dizisi olan "Tiger King'e" 2.sezon onayı verdiği şu günlerde iyi bir rakip olabilir diye bir şans vermekte fayda var.

Netflix sadece dizi ve sinema yapımlarıyla değil belgesel dizi konusunda da bizlere bir çok farklı seçenek sunuyor.15 Nisan tarihinde izleyiciyle buluşacak olan Netflix'in yeni belgesel dizi İnnocence Files'ın (Masumiyet Dosyaları) fragmanı yayınlandı.Abd yapımı dizi Türkiye'de Masumiyet Dosyaları ismiyle izleyiciyle buluşmayı bekliyor.
İnnocence Files (Masumiyet Dosyaları) Konusu
Her biri bir saatlik dokuz bölümden oluşacak dizi sekiz yanlış mahkumiyete maruz bırakılmış İnsan'ları ve hikayelerine odaklanmamızı sağlayacak.Masumiyet projesi adlı kuruluşun yanlış mahkumiyet almış bu İnsan'ları hapisten kurtarmak adına verdikleri mücadeleye hep birlikte tanık olacağız.Tiger King'in aksine sebepsiz hatta delilsiz hapis yatan masum İnsanlar'ın hikayeleri yürek burkacak cinsten.The İnnocence Files Amerikan ceza sisteminin kusurlarıyla ilgili gerçekleri gözler önüne sürecek ve İnsan'ların bu durumla yüzleşmesini sağlamayı amaçlıyor.
The İnnocence Files (Masumiyet Dosyaları) Başka Neler Var
Dokuz bölüm tek sezondan oluşacak dizinin temelde 3 ana konuya sahip.Kanıt,Şahit,Kovuşturma.
Bu ana konular ışığında Amerikan ceza sisteminin kusurlu yanlarını ortaya koyarken,haksız yere hapis yatan İnsan'ların ailelerinin bu zorlu süreçte çektikleri acıları da gözler önüne seriliyor.
Belgesel diziyi Akademi ödülü sahibi ve adaylıkları bulunan Liz Garbus,Alex Gibney,Roger Roos Williams,Jed Rothstein,Andy Grieve,Sarah Dowland yönetiyor.
The İnnocence Files (Masumiyet Dosyaları) Fragman


Netflix dizi ve filmlerin dışında yabancı belgeseller ile de adından söz ettiriyor.Kriminal soruşturma ve yargıya intikal etmiş davalarla ilgili belgesel meraklısıysanız bu belgesel diziye göz atmanızı tavsiye ederim.
How The Fix Drog Skandal Amerika birleşik devletlerinde ortaya çıkan 2 laboratuvar teknisyeninin işlediği suçlar ve bu suçlar sonucundan bir anda yargı sürecinin alt üst oluşunu anlatıyor.
Belgesel diziyle ilgili bir yere kadar bilgi vereceğim.Devamı anlatacaklarımdan daha fazlasını içeriyor.

How The Fix Drog Skandal Konusu
Diyelim ki bir uyuşturucu satıcısı üzerinde uyuşturucu ile yakalandı.Tutuklandı.Sorguya alındı ve dosyası hazırlanılarak mahkemeye sevkedildi.Doğal olarak tutuklanıp hükmü verilerek hapse gönderilir.Peki üzerinde yakalanan uyuşturucunun akibeti ne oluyor?Ne yapılıyor?İmha mı ediliyor.Bir süre saklanıyor mu?
Ülkemizi bilmem ama USA'da işler şu şekilde yürüyormuş.Uyuşturucu devletin görevlendirdiği bir laboratuvara içeriği tespit edilmek üzere gönderiliyor.Laborantlar içeriği işleme tabii tutuyor, gramını türünü belirleyen bir rapor hazırlıyor ve mahkeme günü laborant tanık olarak ifadeye çağrılıyor.
Sanığın laborantın güvenilirliğine ve rapora itiraz etme şansı var.
Peki bu laborantlara ne kadar güvenebiliriz?
Söz konusu iki laboranttan biri Sonja Farak.(diğerini izlerken göreceksiniz)Başarılı bir eğitim hayatıyla beraber eğitim dereceleri olan.Bir Amerikan futbolu lise takımında oynayan ilk kadın oyuncu ünvanı bulunan ve bununla da ilgili haberlere konu olmuş,çalışkan bir memur.Laboratuvara gelen o kadar çok dava dosyası varki ki, çalışmaktan bunalmış bir durumda.Bir gün amiri  Sonja'nın incelemiş ve raporunu hazırlamış olduğu bir uyuşturucu numunesinin torbasınının açılmış olarak bulur şüphelenir ve durumu savcılığa bildirir.Savcılık Sonja'yı sorgular ve Sonja tutuklanır.İfade vermeye başlayan Sonja her şeyi bir bir anlatmaya başlar.
Her şey Sonja'nın bir gün uyuşturucu karşılaştırma numunelerinin olduğu buzdolabının önünde durduğu ve sıvı metanfetamin dolu şişeye bakarak deneme kararı vermesiyle başlar.Şişeden bir iki damla ağzına damlatan Sonja uyuşturucunun vermiş olduğu etkiyle daha zinde ve daha aktif bir şekilde çalışmaya başlar.Şişedeki metanfetamin günden güne eksilmeye başlar ve daha sonra işler içinden çıkılmaz bir hal alır.
How The Fix Drog Skandal Fragman 

Özellikle belgesel dizi severler sıkı durun çünkü Netflix dijital platformu kütüphanesine yeni bir belgesel dizi ekliyor ki konusu bakımından hayli ilginç ve gerçek olaylardan uyarlama.Kaplan Kral;Cinayet,Kargaşa Ve Delilik yani orijinal ismiyle Tiger King.Polisiye ya da suç belgeselleri sınıfındaki yapım adının uzunluğundan da anlaşılacağı gibi kiralık katiller,hayvanat bahçesi sahibi,mafya,uyuşturucu baronları,dolandırıcılar ve tarikat liderleri.Açıkçası ne ararsan var.Herkes bir araya toplanmış.Ben bu suç belgeselinin çok ses getireceğini düşünüyorum.Peki neden bahis edecek bu suç belgeseli.
Kaplan Kral;Cinayet,Kargaşa Ve Delilik Konusu
Joe büyük kedilerden hoşlanan kriminal bir tiptir.Oklahoma'da bir hayvanat bahçesi işletir.Hayvanat bahçesine gelip gidenler tıpkı onun gibi suça bulaşmış kişilerdir ve bundan dolayıdır ki aralarındaki ilişki çok karmaşıktır.Carole adında büyük kedi barınağı sahibi ve hayvan aktivisti onların işlerini engellemeye çalışmasıyla işler çok karanlık bir hal alacaktır.Joe Carole'u öldürmesi için kiralık bir katil tutar.Tutar tutmasına ama bu tutuklanmasına sebep olur.
Joe Exotic kimdir biraz tanıyalım.
Joe Exotic Kimdir ?
Asıl adı Joe Schreibvogel.Kansas'da bir çiftlikte büyümüş.Hayvan sevgisi ve veteriner olma arzusu evinden uzaklaşmasına sebep olmuş ama sonunda Teksas Eastvale kasabasına polis şefi olmuş.Daha sonra polis şefliğinden istifa eden Joe Oklahoma Wynnewood'ta 16 dönümlük bir çiftlik almadan önce bir pet shop açar.Daha sonra satın aldığı çiftlikte özel hayranlık beslediği büyük kediler için barınak yaparak burada hayvanlarla çeşitli şovlar yapmaya başalar.Siyasi bir kariyer edinmek istediğinden dolayı 2016 başkanlık seçimlerinde aday adayı olur.Gösterişi seven Joe aynı zamanda eşcinseldir ve 2 erkek arkadaşa sahip olmakla övünür.Yaban hayatı koruma kuruluşu PETA'nın ceosu Carole Baskın ile büyük bir mücadeleye girer.Zira Carrole büyük kedilerin çiftlikte tutsak bir hayat yaşadıklarını öne sürerek kedileri Joe'nun elinden almak ister.Carole ile baş edemeyen Joe öldürülmesi için 2 kiralık katille anlaşır.Ancak 2 kiralık katilden biri FBİ ajanı çıkınca Joe yakayı ele verir.Kendisiyle ilgili bilgiler devam ediyor ancak belgesel dizi ile ilgili spoiler olacağından burada bitirelim.
Kaplan Kral;Cinayet,Kargaşa Ve Delilik Fragman



Netflix'de 8-10 bölümlük sanki alelacele çekilmiş yapımlar çoğalmaya başladı.Bu durum Netflix arşivini çöplüğe çevirmez umarım.Sürükleyici ve izlenebilir yapımlar olmadığını gördüğümüz zaman hemen belgesellere sarılıyoruz.Hiç ummadığımız bir yapım bir diziden çok daha sürükleyici olabiliyor.Bunlardan biri de "The Pharmacist" adlı belgesel dizi.Belgesel dizi 4 bölümden oluşuyor ve her bölümü ortalama 50-55 dakika.Dan Schneider adlı bir eczacının hayatının bir bölümüne odaklanılan dizinin 8.0 gibi bir İmdb değerine sahip.Kriminal belgesel türündeki yapım bir babanın öldürülen oğlu için verdiği adalet mücadelesini konu alıyor.Ancak baba devamında karşımıza bambaşka bir konu ile çıkıyor.

The Pharmacy Konusu
Yer ABD'nin Louisiana eyaletinin New Orleans şehri.Dan Schneider adlı bir eczacının genç yaştaki oğlu uyuşturucu alışverişi esnasında vurularak öldürülür.Polis olayın gerçekleştiği sıkıntılı bölge itibarıyla olayı faili meçhul bırakır.Peşine düşmez.Acılı baba bu durumu kabullenemez ve kendi imkanlarıyla olayı araştırmaya başlar.Uzun süren mücadeleden sonra katili adalete teslim eder.
Yaşadığı bu olaydan ötürü kasaba eczanesinde çalıştığı işten ayrılmış olan Dan tekrar eski işine geri döner.Hayatım normale dönmeye başlıyor dediği anda öldürülen uyuşturucu bağımlısı oğlu yaşlarında gençlerin ellerinde ağır ağrı kesici ilaç reçeteleriyle eczaneye geldiklerine şahit olur.Bu sayı normalin çok çok ötesindedir.Söz konusu ilaç Oxicontin adlı çok uzun süreli ağrı dindirici özelliğe sahiptir ama aynı zamanda bağımlık yapan bir özelliğe de vardır.Durumdan rahatsız olan acılı baba reçeteleri yazan doktora ulaşır.Bundan sonra Amerika'nın en büyük ilaç şirketinin adalet önüne çıkarılamasına kadar büyük bir mücadelenin içine girer.

Konuyu okuduğunuzda sıradan kriminal bir olay gibi düşünülebilir.Ancak karşımıza öyle tuhaf bir baba çıkıyor ki İnsan hayretler içinde kalıyor.Adam takıntılı derecede her şeyi kasete kaydediyor.Tüm telefon görüşmeleri vs.Tavan arası yığınla karton karton kasetlerle dolu.
Sürükleyici ve değerli bir belgesel yapım.Netflix'in iyi işlerin biri diyebiliriz.
The Pharmacist Fragman



Hayatı,hunharca işlediği cinayetler,öldürdüğü kadınların sayısı,karizması ve mahkemelerdeki tutumu bakımından bir çok kitap,film ve belgesele konu olan yüz yılın en ünlü seri katili Theodore Robert Cowell yani herkesin bildiği adıyla Ted Bundy yeni bir belgesel ile 31 Ocak tarihiyle karşımıza çıkıyor.Amazon Prime kanalında yayına girecek olan bu mini belgesel 5 bölümden oluşuyor.
Bundan önce kendi sesinden kendisini "Bir Seri Katilin İfadeleri Ted Bundy Tapeleri" adlı belgeselde dinleyip izlemiştik.Kendisiyle o dönem röportaj yapan bir gazeteci aynı zamanda bu röportajı banta kayıt altına alıp,yıllar sonra gün yüzüne çıkartarak bir belgesel hazırlanmıştı.Değişik ilgi çekici,her ne kadar röportajda anlatılanlar pek kayda değer olmasa da Netflix'in başarılı belgesel yapımlarından biri diyebiliriz."Bir Seri Katilin İfadeleri Ted Bundy Tapeleri" adlı belgeselin ayrıntıları ve Ted Bundy kimdir sorusunun cevabını BURADAN bulabilirsiniz.
Ted Bundy Failing For A Killer Konusu
Karizmatik ve yakışıklı görüntüsünün altında ileri derecede psikopat ve İnsan'ları manipüle etmede usta olan bu katilin hayatına sevdiği,bağlandığı kadınlar girmiştir.Bunlardan biri sevgilisi Elizabeth Kendall'dır.Bu ilişkiyi yine bir Netflix yapımı olan Zac Efron'un başrolünde olduğu "Extremly Wicked Schockingly Evil" adlı filmde izlemiştik.Bu belgesel ise psikopat seri katilin hayatına farklı bir açıdan bakmamızı sağlayacak.Tam 40 yıl sonra sevgilisi Elizabeth Kendall kızı Molly ile birlikte
kamera karşısına geçecek.Ted Bundy ile yaşadıklarını anlatacak olan Kendall seri katil ile ilgili yeni detaylar verecek mi hep beraber göreceğiz.
Uzun süren uğraşlardan sonra Ted Bundy ile olan ilişkisinden konuşmaya karar veren Elizabet Kendall ilişkisini "Ted Bundy her kadının yapabileceği en kötü seçim" olarak açıklıyor.

Elizabet Kendall'ı Yakından Tanıyalım
Gerçek ismi Elizabet Kloepfer'dir.Kendall soy ismini anılarını yazarken seçmiştir.Kızı Molly'nin biyolojik babası Ted Bundy değildir.Elizabeth Ted Bundy ile tanışmadan önce Molly'nin annesiydi.Evliliği 3 yıl sürmüştür ve boşandıktan sonra Seattle'a taşınır.Orada da Bundy ile tanışır.Bundy Molly'nin biyolojik babası olmasa da uzun süre beraber yaşadılar ve Molly için Bundy hep bir baba figürü olarak kaldı.
Elizabeth Ted Bundy ilk defa bir barda görür."Hiç unutamayacağım bir andı" diyerek tanımlar.Elinde bir şişe bira ile etrafa bakıyordu.Kendall kitabında yanına yaklaşıp "En iyi arkadaşın ölmüş gibi bir havan var" der.Çok çabuk bağlanırlar ve gece Bundy'nin evinde platonik bir gece ile sona erer.
Çalkantılı bir ilişki böylece başlamış olur.
Ted Bundy Failin For A Killer Fragman


İlk Sezonu Sona Eren Rise Of Empires Ottoman Tartışmaları da Beraberinde Getirdi
Geçen sene İstanbul'un fethi ve Fatih Sultan Mehmet ile ilgili Netflix'in bir belgesel dizi yapacağı haberini aldığımızda çok heyecanlandık hatta çok doğru bir tercih olduğunu dillendirmiştik.Zira yabancı film ve dizilerle ilgili dijital platformda epey yol kateden Netflix aynı zamanda belgesel yapımlarla da adından söz ettirmekte.Bu bağlamda tarihin akışını değiştiren,orta çağı sonlandıran ve yeni bir çağ başlatan İstanbul'un fethi hadisesi belgeseli fikri mutlaka yapılmalıydı ve sonunda çekilerek beğenimize sunuldu.
Tabii Muhteşem Yüzyıl tecrübesi yaşayan Türk izleyicisi engin tarih bilgisine sahip edayla dizinin içinde kimi sahnelerin gerçeklikle ilgisi olmadığını iddia eder oldular.Kimi izleyici ise senaryonun daha çok yabancı kaynaklardan faydalanılıp oluşturulduğunu dolayısıyla " Tarih bize okullarda okutulduğu gibi değil" sloganıyla sanki yabancı tarihi kaynakların yüzde yüz doğru olduğunun savunmasını yapar oldular.Aslında bu boş tartışmalar bize tek bir durumu özetliyor ki oda izleyici olarak tarihi belgesel veya filmleri,dizileri yanlış gözle izleyip değerlendirmekte üstümüze yok.
Olaya şuradan bakmakta fayda görüyorum.Netflix ücretli üyeliğe sahip bir dijital  platform.Sonuçta bir ürün elde edip bunu pazarlayıp satıyor ve bundan ciddi gelir elde ediyor.Dolayısıyla ortaya çıkardığı yapımın bir albenisi olması gerekmekte ki izlenebilirliği çoğalsın.Bununda yolu tamamen tarihi olayları birebir yansıtırken senaryoyu süsleyecek sahneleri araya serpiştirmesi gerekliliğidir.Rise Of Empires'da bir belgesel yapıma göre bu savaş sahneleriyle belirli ölçüde yapılmış ve başarılı da olunmuş.İkincisi,olaya saldıran ve savunan tarafından bakarken her iki tarafın kahramanlarını ön plana çıkartarak yaşananları göz önüne sermiş.
Ancak kaynaklardan faydalanma kısmında her iki tarafın yazılanlarını ve çizilenlerini belirli bir süzgeçten geçirerek akla mantığa uygun bir duruma getirmezseniz ağır eleştirilere maruz kalabilirsiniz.Somutlaştıralım...

Rise Of Empires Ottoman Tartışmalı Sahneler
Şundan eminim ki kurmaca ve belgesel karışımı bu yapım yabancı izleyici tarafından beğenilmiştir.Çünkü ortaya çıkartılmak istenen her iki tarafın yaşadığı dram,şehir içerisindeki kaos ve yaşanan acı olaylar,mücadeleler objektif bir bakış açısıyla yansıtılmış.Bu gibi yapımlar bizim hoşlanabileceğimiz bir durum değil.Yüceltilmek,özellikle de söz konusu Osmanlı ve Fatih ise tercih edeceğimiz bir noktadır.Bu konuda objektif bakamıyoruz.Sebepleri ise malum.
Birinci tartışma konusu Dini kavramlar Doğu Roma İmparatorluğu tarafından fazlaca kullanılırken Osmanlı'lar tarafında ise bu konuya neredeyse hiç değinilmemiş.Oysa ki Osmanlı'larda fetihlerdeki ilk motivasyon İslam dinini yaymaktır.Bu konu Hz.Muhammed'in sahih olmayan "İstanbul elbet bir gün fethedilecektir.Onu fetheden kumandan ne güzel kumandan,onun askeri ne güzel bir askerdir" hadisi bir cümleyle anlatıcı tarafından değinilmiş.Türk izleyicinin en çok rahatsız olduğu nokta bu olmuş.
İkinci nokta Fatih Sultan Mehmet'in çok saygı duyduğu tarikat şeyhi büyük alim olarak nitelendirilen Lalası Mehmet Şemseddin.Yani Akşemseddin.İsmi hiç anılmıyor.Oysa Fatih İstanbul surlarından ilk girdiğinde yanında hocası Akşemseddin vardır ve kendisine Padişah sanılarak çiçekler uzatılır.O da "Padişah ben değilim" der ve Fatih'i gösterir.Fatih ise "Hünkar benim ama o benim hocamdır.Çiçekler ona layıktır der".Bir eksiklik olarak düşünülebilir.
Üçüncü nokta ise yorumlarda hiç rastlamadığım "Sadece ben mi fark ettim" noktasında tereddüde bile düşmeme sebep olabilecek nitelikte.Fatih'in şehzadeyken Çandarlı Halil Paşa marifetiyle başka bir lalasına kırbaçlattırılması.Dizinin yönetmeni Emre Şahin bir röportajında çok uzun süren araştırmalar yapıldı,konunun tüm uzmanlarına danışıldı görüşüne saygı duymakla beraber,hangi kaynakta yazılırsa yazılsın asla mümkün olamayacak bir sahne olduğunu düşünüyorum.İşin kurmaca tarafına varım hatta Fatih'le Çandarlı Halil Paşa arasındaki çekişmenin başlangıcı Fatih'in çocukluğuna kadar varır izlenimi vermek adına koyulmuş bir sahne olduğunu düşünsem bile,mantığımın ret edeceği bir sahne.
Zira Fatih'in çocukken ne kadar söz dinlemez,haşarı ve lalalarını illallah dedirtecek kadar  yaramaz bir çocukluk geçirdiği bilinir.Etrafına emirler yağdıran,saray ahalisini ve lalarını bezdirmesi ise cabasıdır.Babası 2.Murat en son çareyi dönemin alimlerinden ve sonrasında Fatih'in lalası olan Molla Güranide bulur.Molla Gürani dönemin din adamı,müderrisi ve Osmanlı Devletinin 4.Şeyhülislamıdır.
2.Murat bu haşarı çocuğu Molla Gürani'ye teslim ederken "Al eti de senin kemiği de senin.Var bildiğin gibi işle.Bundan böyle senin çocuğundur"demiştir.Fatih Sultan Mehmet'i tek azarlayan,onu görmezden gelen kendisidir.Fatih ise zamanla bu duruma alışmış ve sayesinde çok iyi bir eğitim almıştır.Bir şehzadeyi kırbaçlamak en az kazığa oturtulma sebebidir.

Rise Of Empires Ottoman Son Olarak
Genel olarak başarılı bir belgesel mini dizi.Türk oyuncular rollerin hakkını vermişler.Dizinin dili noktasında oyuncuların İngilizce aksanı beğenilmemiş olsa da bu üstünde durulacak bir nokta değil.
Dizinin 2.sezonu son sahnedeki son replikden gelecek havası veriyor.Devamı olursa elbette izlenir.Netflix'in başarılı belgesel dizi yapımlarından diyebiliriz.Emeği geçen herkese teşekkürler.
    

Belgesel Film İzlemek İsteyenler İçin 8 Harika Belgesel
Belgesel izleyicisinin haberdar olmadığı,en iyiler listesinde yer verilmeyen belgesel yapımlar vardır.Çok fazla konuşulmayan ama çok az kişinin denk gelip izlediği ve  hayran kaldığı belgeseller mevcuttur.İşte hazırladığım bu liste muhtemelen duymadığınız belgesellerden oluşmuştur.
UNREST 2017
Yönetmen:Jennifer Brea
İmdb:7,7

Dürüst olmak gerekirse bu belgeseli izleyene kadar kronik yorgunluk sendromu diye bir şey duymamıştım.Yani Myalgik Ensefalomyelit Syndrome.Jennifer Brea bu hastalıktan muzdariptir.Jennifer boğaz,kas ve eklem ağrısı,bulantı ve konsantrasyon kaybı yaşatan bu hastalıkla mücadele ederken neler yaşadığına tanıklık edeceksiniz.Sizleri koltuklarınıza  yapıştıracak harika bir belgesel yapım.Sadece Jennifer değil bu hastalıktan muzdarip başka insan'ların acı dolu hikayeleriyle karşılaşacaksınız.
THE BARKLEY MARATHONS 2014
Yönetmen:Anika Iltis,Timoty James Kane
İmdb:7,8
Tenneesse dağlarının eteklerinde yılda bir düzenlenen koşu.Hiç bir koşuya benzemiyor.Yarışmacının yarışı bitirmemesi üzerine kurgulanan bir marathon koşu.Belgeseli izlediğinizde ben aslında koşmuyormuşum dedirten türden.Koşuya sadece mektupla başvurabiliyorsunuz.Son 30 yılda katılan 1000 kişiden sadece 30'u bu yarışı bitirmiş.20 dakikalık enfes bir belgesel yapım.
SEARCHİN FOR SUGAR MAN 2012
Yönetmen:Malik Bendjellooul
İmdb:8,2

Düşünsenize iyi gitar çalıyorsunuz iyi de bir sesiniz var.Şarkılarınızı kendiniz yazıyorsunuz.Hayaliniz albüm çıkarmak ve ünlü olmak.Ama ilk denemede başarısız olup vazgeçiyorsunuz.Hayat işte satmayan albümleriniz sizden çok uzak diyarda ortalığı kasıp kavuruyor Bundan habersiz yıllar geçiyor.Taa ki kim bu Şeker adam diye merak eden biri çıkana kadar.
THE GREEN PRİNCE 2014
Yönetmen:Nadav Schirman
İmdb:7,2

Kod adı yeşil prens belgeseli özellikle casuslukla ilgili yapımlara ilgi duyan izleyicilerin beğeneceği bir belgesel.İsrail gizli servisi "MOSSAD 'ın" bir hamas militanını nasıl bir İsrail ajanına dönüştürdüğünün hikayesi.Üstelik bu kişi Hamasın önde gelen bir yöneticisinin oğlu ve davasına gönülden bağlı bir kişilik.Gerçek bir hayat hikayesi bu belgeseli nefeslerinizi tutarak izleyeceksiniz.Musab Hasan Yusufun ayrıntılı hikayesini buradan bulabilirsiniz.
OMO CHİLD 2015
Yönetmen:John Rowe
İmdb:8,7

Bu belgesel Afrika'da bir kabilenin kara büyüye maruz kalmamak adına çocuklarını öldürme geleneğine sahip "KARA" halkının hikayesini bizlere aktarıyor.Yapımdaki en önemli nokta ise bu çağdışı geleneğe son vermek adına mücadele eden bir babanın inanılmaz mücadelesini gözler önüne seriyor olması.Uzun süre hafızanızdan silinmeyecek bir belgesel.Şok edici,dram yüklü bir belgesel.
NAPOLEON HİLL'S MASTER KEY  1954
Yönetmen:Napoleon Hill
İmdb:5.2

Napoleon hill's master key şu ana kadr izlediğim en eski belgesel diyebilirim.Çok güçlü bir anlatıma sahip belgesel başarıya ulaşmak için yapmanız gerekenleri ortaya koyuyor.Belgesel kariyerinizi geliştirmek ve atacağınız adımlarla ilgili ipuçları veriyor.Başarıya ulaşmak için bir motivasyon kaynağı arıyorsanız kaçırmayın.
THE MASK YOU LİVE IN 2015
Yönetman:Jennifer Siebel Newsom
İmdb:7,6

Bu belgesel ebeveynlerin ve toplumdaki erkeklerin çocukları yetiştirme biçimine uzun ve sert bir bakış atıyor.Çocuklarımız nasıl büyüyor,nasıl yetiştiriliyor.Video oyunlarının çocuklarımızı nasıl  etkilediğini,tecavüze maruz kalmaları ve silah kültürüne kadar her şey irdelenmiş.çocuklarımız nasıl büyüyorlar?Oğlunuzu yetiştirme biçiminizi sorgulayacaksınız.
DİRTY PİCTURES 2010
Yönetmen:Etienne Sauret
İmdb:7,1

Ecstasy ve diğer uyuşturucu haplarını kimin ve nasıl icat edildiklerini merak ediyormusunuz.O zaman bu belgeseli kaçırmamalısınız.Belgesel bilim insanlarını dahi ya da çılgın dahi arasındaki ince çizgide olduğunu düşüneceksiniz.Dirt pictures çok az şey bildiğimiz ilaç dünyasına benzersiz bir bakış sunuyor.


Scientology Ve Belgesel Meraklıları İçin Tavsiye Niteliğindeki Yapımlar
Scientology tarikatı ile ilgili hazırladığım bu listede içinde Holywood oyuncularının da olduğu insanı şoke eden belgeseller mevcut.Scientolgy tarikatı ABD'li bilim kurgu yazarı Ron Hubbard tarafından önceleri kişisel gelişim olarak hazırlanan,felsefi bir akım olan bu tarikat daha sonra bir İnanç akımına dönüşmüştür.Sonrasında ise kiliseler kurarak bu İnancı yayma faaliyetine girilmiştir.Sembolleri ise Hristiyanlıktan ayrı tutulmak adına sekiz kollu haç olarak belirlemişlerdir.Bu tarikatın özünde Hinduizm,Budizm,Hristiyanlık ve Yahudilik vardır..Bunu yapmakta ki amaç ise dinleri bir araya getirerek ayrımcılığı ortadan kaldırmak.Dünya çapında on milyon müridi olan bu tarikatın inancına göre,175 milyon yıl önce var olan "Xenu" isimli bir konfederasyon lideri bulunmaktaydı.Bu lider kendinden olmayanları Hawai'deki bir mağaraya hapsetmişti.Günümüzde yaşayan İnsan'ların çektiği acılar o İnsan'ların ruhlarıdır.Yani geçmişteki İnsan'lar o kadar büyük acılar çekmişler ki,bu şimdiki İnsan'ların ruhuna yansımıştır.Bir nevi tek bedende 2 ruh.Tom Cruise,John Travolta,İsaac Hayes bu dine inanan bazı Holywood ünlülerindendir.
Going Clear:Scientolgy And The Prison Of Belief (İtiraf Etmek:Scientology Ve İnanç 
Hapishanesi)

Türü:Belgesel
Yapım Yılı:2015
Yönetmen:Alex Gibney
İmdb:7.4
Lawrence Wright'ın aynı adlı kitabından uyarlanan bir belgesel.Eğer Scientology ile ilgili sizi bilgilendirecek ve şoke edecek,gerçek anlamda derinlemesine bir belgesel istiyorsanız tam size göre diyebilirim.Üç Emmy ödülü sahibi.Belgesel Din ve kült tartışmaları dahil Scientology'nin gelişimi hakkında önemli bilgiler veriyor.
My Scientlogy Movie

Türü:Belgesel
Yapım Yılı:2015
Yönetmen:John Dover
İmdb:6,7
Louis Theroux adlı belgesel yapımcısı kötü şöhretli tarikat kilisesinin perde arkasını anlatıyor.Ancak işe başlarken çok daha fazla materyal elde edeceğini düşünmüşken hayal kırıklığına uğruyor.Scientology tarikatı sizden hoşlanmazsa ne olur sorusuna cevap niteliğinde bir belgesel.
Ayrıca eski tarikat üyesi Maryt Rahtbun'un içerden verdiği gizli bilgiler,belgeseli daha keyifli hale getiriyor.
Scientolgy:The Ex Files


Türü:Belgesel
Yapım Yılı:2010
Yönetmen:Quentin McDermott
İmdb:8.3
Bu belgesel özellikle tarikatın Avustralya kolu ile ilgili bilgiler içeren özelliğiyle ön plana çıkıyor.Belgeseli izlerken bu tarikatın bir Holywood ürünü olmadığını anlayacaksınız.Bu tarikatın aileleri olumsuz yönden nasıl etkilediğini,olayın trajik yanlarına da şahit olacaksınız.
Scientologists At War

Türü:Belgesel
Yapım Yılı:2013
Yönetmen:Joseph Martin
İmdb:7.4
Scientology Tarikatının 2.adamı Marty Rathbun uzun bir süre  tarikatın eski üyelerine karşı rahatsız edici davranışlar içerisine girdiği konusunda itham edilmişti.Bu belgeselde tarikattan ayrılmanın ne kadar zor olduğunu,ayrılınması halinde başınıza neler gelebileceğini eski üst rütbeli bir tarikat üyesinin ağzından anlatılıyor.

Etiketler:scientology,belgesel,marty rathbun,ron hubbard,xenu,tom cruise,tarikat,yabancı belgesel

Netflix Film Ve Dizilerden Sonra Ses Getiren Belgesellere İmza Attı
.Birbirinden farklı,ilginç konulara sahip, film ve dizi tadında Netflix belgeselleri bilgilendirici yapımlarla hayatımıza girmeyi başardı.Aşağıdaki belgeseller size önerdiğim Netflix belgeselleridir.Dünya genelinde çok fazla ilgi gören bu yapımları bir liste halinde toparlanmayı hak ediyor.İşte size Netflix belgeselleri listesi.
Nazi Almanya'sına özel bir merakımdan dolayı listeye Hitler's Circle Of Evil'den başlamak istiyorum.
HİTLERS CİRCLE OF EVİL
"Bu Hitler yandaşlarının yani kıskançlığın,güç mücadelelerinin ve bir canavar yaratan Nazi Almanya'sının en acımasız zulümlerini tetikleyen yaltakçı dalkavukların hikayesi."
Her bölümün başlangıcında bu cümleyle başlayan dizi 10 bölümden oluşuyor.Her bölümü ortalama 50-55 dakika olan dizi,diğer Nazi belgesellerinden farklı olarak Adolf Hitler'in iktidara geliş süreciyle beraber yola çıktığı beyin takımının koltuk hırsı ve iktidar için neleri yapabileceklerini gözler önüne seriyor.Dizinin ayrıntılı incelemesini buradan bulabilirsiniz.
CHEF'S TABLE
Gastronomiye tutkun izleyicilerin mutlaka izlemesi gereken bir yapım.Çekimlerindeki kalite ve kurgusuyla dikkat çeken dizi her bölümde Dünya'ca ünlü bir şefi konuk ediyor.Ünlü şeflerin mutfaktaki hünerleri haricinde yaşamlarına ve bireysel hayatlarına yolculuk yapan belgesel,şeflerin işlerine olan tutkusunu gözler önüne seriyor.5 sezondan oluşan belgeselde 4.sezonu pastacılığa ayrılmış.Ayrıca tamamen Fransız mutfağından oluşan Chef's Table France adlı 4 bölümden oluşan mini bir belgeseli de mevcut
MORGAN FREEMAN İLE İNANCIN HİKAYESİ
Morgan Freeman'ın anlatımını üstlendiği belgesel her bölümünde farklı mistik ya da gerçek hayat hikayelerine inanç,yaratılış,kötülük gibi konular üzerinden derin bir yolculuk yapmamızı sağlıyor.Belgeselin en büyük özelliği ise Morgan Freeman'la beraber kendimizi hikayeye kaptırarak bol bol düşünmemizi sağlaması.Bir National Geographic belgeseli olan yapım 2 sezon ve 9 bölümden oluşuyor.Kendimizi bazen bir Romen yetiştirme yurdunda bazen Mısır'da bazende bir mahkumla konuşurken buluyoruz.
WİLD COUNTRY
Bir biyografi-belgesel yapımıyla karşı karşıyayız.Amerikan yapımı bir belgesel.6 bölümlük Bhagwan,Sheela ve Shanyashinlerin ibret dolu hikayesi.Kitapları halen binlerce satan müritleri olan Osho'nun yükselişi ve çöküşü.Mevzuu 1960'ların sonunda başlar.Kendine ait bir meditasyon tekniği olan Bhagwan kısa zamanda mürit sayısını o kadar yükseltir ki,kabına sığmaz olur.Ünü Hindistan'ı aşar ve kendini Amerika'da kendine ait büyük bir çiftlikte bulur.Yanında Sheela isimli bir kadınla beraber,kendi düzeni,kendi kuralları hatta kendi kanunları olan bir Dünya yaratırlar.Müritleri için adeta yeni bir Din yaratmıştır.Sonu hüsranla biten bir inanç sömürüsünün gerçek hikayesi.
WİLD WİLD COUNTRY ayrıntılı yazımı buradan bulabilirsiniz.
EVİL GENİUS
Kriminal dizilere taş çıkartacak bir belgesel var sırada.4 bölüm her bölümü 50-55 dakika sürüyor.Söz konusu olan bir pizzacı.Boynunda bir bombayla banka soyan bir pizzacı,polis onu köşeye sıkıştırdığında,boynundaki bombanın zaman ayarlı olduğunu ve elindeki görev kağıdında yazan görevleri tamamlayıp düzeneğin anahtarına ulaşması gerektiğini söyler.Polis sıra dışı bir olayla karşı karşıyadır.Bir müddet sonra polis azmettirici şüpheliye ulaşır.MARJORİE.Kötülüğün dehası.
EVİL GENİUS ayrıntılı değerlendirme ve konusu yazıma buradan erişebilirsiniz.
DÜNYA'NIN EN ZORLU HAPİSHANELERİ
Farklı bir belgesel yapımla beraberiz.Üstüne bir çok film,dizi mevcut.Hatta en iyi Kadın hapishane dizileri listeme buradan ulaşabilirsiniz.Dünya'ca ün salmış korkunun,acımasızlığın hüküm sürdüğü hapishaneler.İki araştırmacı gazeteci.Paul Connelly ve Raphael Rowe (kendisi de 13 yıl hapis yatmış)
Mahkumlarla iletişim kurup onlarla 1 hafta aynı şartlarda yaşıyorlar.2 sezonu geride kalan dizinin 3.sezonu yolda.
AFFLİCTED (ESRARENGİZ HASTALIKLAR)
Emmy ödülü sahibi İntervention isimli dizinin yapımcılarının mutfağında olduğu belgesel.1 sezon ve 7 bölümden oluşuyor.Adından da anlaşılacağı gibi esrarengiz hastalıklarla boğuşan insanlar üzerinde yapılan araştırma ve tedavileri konu almış.Acaba bu hastalıklar gerçek mi? Yoksa zihinlerinin bir oyunu mu?
DİRTY MONEY
Belgesel'de temel konu para ama kirli para.Para'nın bize yaptırdıkları ve neler yaptırabileceğini gözler önüne seriyor.Bunun yanında büyük çaplı dolandırıcıların hikayesi.İş Dünya'sında gözünü para bürümüş İnsan'lar ve büyük şirketlerin av ve avcı durumları reel algınızı değiştirebilir.
CAPTİVE (TUTSAK)
Benim en beğendiğim belgesellerden bir tanesi.8 bölümden oluşan belgesel 2016 yapımı.Her bölümde Dünya'nın çeşitli yerlerinde teröristlerin,suçluların,korsanların İnsan kaçırma ve tutsak etme hikayelerini izleyeceksiniz.Spoilersiz bölüm bölüm inceleme yazımı buradan bulabilirsiniz.
I AM KİLLER
Şansızlıkla mı açıklarsınız,kader olarak mı değerlendirirsiniz yoksa çocukluğunda yaşadığı travmanın etkisimidir dersiniz bilemem.Sonuçta cinayet işleyen mahkumlar ve uzmanlarla birebir yapılan röportajları ibretle ve hayretle dinliyorsunuz.Nasıl cinayet işlediler? Katil psikolojisi nasıl işler?
10 bölümden ve tek sezondan oluşan akıcı bir yapım.
THE STORY OF DİANA
Galler prensesi Diana'nın kısa hayatına sığdırdıkları.Küçüklüğünde yaşadığı ailevi problemler.Prens Charles'la tanışması ve nasıl evlendikleri? Ardında evliliklerinin çökmesi sorularına cevap veren bir biyografi-belgesel.Gözü doymak bilmeyen basına karşı direnen Prenses Diana'nın trajik sonla biten hayat hikayesi.