Eylül 2018


Breaking Bad’de bu nasıl bir avukat diye hayretle izlediğimde bu karaktere mutlaka bir film veya bir dizi çekilmelidir diye düşünürken nette zaten çekilmiş olduğunu gördüğümde çok sevinmiştim.Hem oyunculuk performansı hem de karakterin kendisi çok dikkat çekiciydi.Suçluları savunmak yerine kanundaki boşluklardan yararlanarak suçluyu aklama yolunu seçen ve bundan çıkar sağlayan Saul Goodman ya da dizideki ismiyle Jimmy McGill.

ŞİMDİYE KADAR NE İZLEDİK
4.sezonu yayında olan dizinin şimdiye kadarki bölümlerinde eski bir suçlu olan daha sonra vasat altı bir üniversiteden hukuk diploması alıp başarısız bir avukatlık dönemi yaşayan James McGill’in başından geçenleri izledik.Kendisinin tam aksine çok başarılı bir avukat ve bir avukatlık şirketi olan fakat ruhsal rahatsızlıkları nedeniyle kendisini evine kapatan abisine bir anlamda bakıcılık yapmaktadır. .Jimmy McGill’in hayata ve işinde başarılı olabilme çabasını takdirle takip ettik.Breaking Bad dizisinden aşina olduğumuz karakterleride zamanla bir bir gördük.Tavukçu Gus Fring,suç makinesi Mike Ehmantraut,uyuşturucu satıcısı Nacho,metamfetaminden kafayı sıyırmış Tuco,mafya babası Hector Salamanca.

OYUNCULUK PERFORMANSLARI
 Dizimizde de bana kalırsa dikkat çeken performans Kim Wexler karakterini canlandıran Rea Seehorn’a ait.Kendinden emin,sakin,hırslı bir karakteri canlandırıyor.Fakat aslan payı elbette Jimmy’e(Bob Odenkirk)ait.Kendini abisine kanıtlamaya çalışan,uğraşan,didinen eğer olmassa gayrimeşru yollardan oldurmaya çalışan karakteri bizlere çok iyi yansıtmış.Yan rollerdeki arkadaşları zaten malum diziden biliyorsunuz.

YORUM VE DEĞERLENDİRME
Bu Amerikalılar komedi dram türünü iyi beceriyorlar.Örnekleri çok.Komedi ve dram çok iyi harmanlanmış.Örneğin Orange İs The New Black’deki gibi değil,Orada komedi unsurunu daha çok görüyoruz.Tabii dizinin izlenme sebeblerinden biride Breaking Bad dizisinin popülaritesi.Jimmy ve Kim’in susarak anlaştığı sahneler aralarındaki bağın ne kadar kuvvetli olduğuna dair iyi bir örnek.İyi bir ikili olmuşlar.5.sezonu yolda olan dizi ilgiyi hakkediyor.Önümüzdeki yazı hangi dizi üzerine olacak bilmiyorum ama yazıyı bir dizi tavsiyesiyle bitirelim.BABYLON BERLİN.Keyifli seyirler…
Anahtar Kelimeler:Jimmy McGill,şimdiye kadar ne izledik,komedi dram,5.sezon,


Bugünkü yazımızı Netflix’in yeni dizisi Maniac’a ayıracaktık sözde ama sezonu bitirmeden yazmak olmaz diye düşündüm.Gelin bugün farklı bir türe göz atalım.İngiliz dizi severler için kara mizah türünde olan,her bölümü 20 dakika süren film tadında ilk sezonunu bir çırpıda bitirebileceğiniz bir dizi.The end of the f…ing World.Charles Forsman’ın çizgi roman uyarlaması dizimizin başrollerinde Alex Lawhter ve Jessica Barden var.


YENİ BİR KRİMİNAL ÇİFTMİ DOĞUYOR?
Önce James’den başlayalım.Tam bir sosyopat,henüz reşit değil,Annesinin intiharına şahit olmuş.Hoby olarak kedi köpek öldürüyor ya da işkence ediyor.Seviye atlamak adına İnsan öldürmeye karar verir ve potansiyel kurbanınıda belirler.Potansiyel kurban Alyssa.Alyssa ise Annesinin ona karşı olan  ilgisizliği kendisinsde ruhsal sorunların ortaya çıkmasına sebep olmuş.Evden kaçmayı düşünüyor,bol bol küfrediyor ve İnsanların sinirleriyle oynamaktan haz alıyor,ilgiye muhtaç.Bu iki ergen çiftimiz evden kaçıp yollara düşerler.Düşerler düşmesine ama James Alyssa’ı öldürmek ,Alyssa ise onu terkeden Babasını bulma niyetindedir.Böylece geri dönüşü olmayan bir maceranın içinde bulurlar kendilerini.

DEĞERLENDİRME VE YORUM
Her iki başrol oyuncusunun performansları gerçekten etkileyici.Özellikle İngiliz aksanı seven izleyecilerin Alyssa’nın performansını çok beğeneceklerdir.20 dakika göz açıp kapanıncaya kadar geçiyor.Dizide ebeveynlerin çocuklarına olan ilgisizliği çocukları ruhsal açıdan nerelere götürebileceğinin üzerinde durulmuş.Diziyi izlerken ruh hastası diyebileceğimiz bu iki ergene bir yandan üzülecek bir yandan ise güleceksiniz.Kara mizahın dibine vurulmuş.

DİZİDEN NOTLAR
Alyssa’yı karakterini oynayan oyuncu 26 yaşında.James’i ise Black Miror’dan hatırlıyoruz.Hani  şu banka soygunu yaparken eli ayağı birbirine dolanan sahne.Yanında da Game Of Thronse’dan hatırladığımız Kraliçenin sevgili erkek kardeşinin muhafızı rolündeki(Jerome Flynn)oyuncu vardı.Dizinin 2.sezonu ne zaman başlayacağı henüz belli değil.Ancak ilk sezonu geçer not aldı.Birçok dizide gördüğümüz lezbiyen çift burda da mevcut.Rahatsız edici sahneler yok denecek kadar az.Film tadında dizimizi izlemeniz dileğiyle.Keyifli seyirler…



Unsere Mütter unsere Vater (Bizim Annelerimiz Bizim Babalarımız)
Hemen hemen hepimiz genelde popüler dizileri takip eder izleriz,istisnalar var tabii.Bende genelde bu doğrultuda hareket ederim.Fakat 2013 yapımı bu 3 bölümlük mini diziyi izlediğimde bir tavsiye yazısını hak ettiğni düşünüyorum.Her biri 90 dakikalık bu mini dizinin yönetmeni Phillip Kadelbach başrollerinde ise Tom Schilling, Volker Bruch, Katharina Schüttler’i görüyoruz.Friedhelm Winter karakterini oynayan Tom schilling arkadaşımızı ben  Baader meinhof komplex filminde eczane önünde Holger Meins’ı vurup inşaata kaçan ve burada polisle çatışıp ölen sahnesinden hatırladım.Evet bu girişden sonra gelelim mini dizinin konusuna.

KONUSU
Beş arkadaş,beş dost.Hayalleri,umutları,gelecek planları.Her şey böyle başlar.Başlar çünkü Almanlara göre artık 2.Dünya savaşı kısa bir süre sonra zaferleriyle noktalanacaktır.Böyle bir ortamda abi kadeş(abi teğmen)kendilerini doğu cephesinde Ruslara karşı savaşırken bulurlar.Fakat hiçbir şey hayal ettikleri gibi değildir.Savaş olanca hızıyla devam etmekte.Savaşın o acımasız yüzü kendini göstermektedir.Berlin’de kalan diğer arkadaşları savaşın hayatlarına getirdikleriyle baş etmekte çok ama çok zorlanırlar.Onları büyük yıkımlar,trajediler,ölüm kalım savaşları beklemektedir. Ayrıntılara girmemeye özen gösteriyorum spoiler vermemek adına.

YORUM
2.Dünya savaşı konulu çok film ve dizi izlediğinizi tahmin ediyorum fakat ağır dram severlere mutlaka tavsiyemdir.Almanlar yine Yahudi soykırımı ile ilgili özeleştirilerini yapmışlar.Dizinin kurgusu size o dönemin koşullarını çok net özetliyor.Bir Amerikan yapımı savaş filmi izlemeyeceksiniz çünkü Almanlar takip ettiğim kadarıyla bizim gibi dram türünde başarılılar.Savaşın getirdikleriyle ilgili replikler insanın içini acıtıyor.Beni en çok etkileyen ise “Savaş yaşlandıkça askerler gençleşiyor” repliğiydi.Kısacası keyifle izleyebileceğiniz hatta keşke bitmeseydi diyebileceğiniz bir yapım.
Bir sonraki yazım 2014 Norveç yapımından uyarlanan Netflix dizisi Maniac üzerine olacak.Herkese keyifli seyirler…





Mindhunter
İşinden memnun olmayan rehine arabulucusu Holden Ford(Jonathan Groff) ve tecrübeli ajan Bill Tench(Holt Mac Callany) 70’lerin ikinci yarısında katil profillendirme üzerine yeni bir çalışma başlatırlar.Bu nedenle ülkede nam salmış birbirinden tehlikeli seri katiller ile yüzyüze görüşmeler yaparak iki sorunun cevabına bulmaya çalışırlar.
İnsanı cinayete hangi sebepler iter ve seri katillerin cinayet işleme motivasyonu nedir.Katil profillendirme denilen bu teknik ileride FBI için cinayet soruşturmalarında çok yardımcı olacaktır.
İki ajanımıza Fringe’den hatırladığımız Olivia(Anna Torv) bu sefer ajan değil üniversitede psikoloji üzerine dersler veren doktor olarak görüyoruz.Şüphesiz dizinin en gerilimli ve merakla izlenen sahneleri cezaevindeki seri katiller ile yapılan yüzyüze görüşmeler.
Kimler yokki.2.06 boyu,136 IQ’suyla nekrofil seri katil Kemper,katliam mahkumu Richard Speck,seri katil Jery Brudos,tecavüzcü seri katil Monte Ralph Rissel.Dizinin en önemli sahneleri bu canilerle kahramanlarımızın yüzyüze görüşme sahneleri.Katillerin kan donduran anlatımları gerilimde zirve yapıyor.

En çok dikkat çeken oyunculuk performansı kesinlikle Kemper rolünü oynayan Cameron Britter’’a ait.Cüssesiyle,manüpilasyondaki ustalığıyla,hal ve hareketleri,konuşma tarzı etkileyici.
2. sezonu onay alan dizinin yeni yayın dönemi eylül-ekim ayları olarak belirlendi.Önümüzdeki sezon geçtimiz sene hayatını kaybeden meşhur seri katil Charles Manson’ı göreceğiz.
Herkese iyi seyirler




The Gifted
Fantastik macera türündeki dizi özellikle Marvel hayranı izleyecilerin dikkatini çekmeyi başardı.Henüz ilk sezonu geride kalan dizinin başrollerinde Stephen Moyer,Amy Acker ve Sean Teale’i görüyoruz.Yönetmen koltuğunda ise Len Wiseman ve Bryan Singer oturuyor.On üç bölümlük ilk sezonu geride kalan dizinin 2.sezon yayın tarihi 25 eylül 2018 olarak belirlendi.
The Gifted konusu
X-Men kayıptır,insanlar mutantlarla beraber yaşamak zorunda olduğu bu ortamda çeşitli skill sahibi mutantlar Amerikan hükümeti tarafından baskı altındadır.Bu biraz  Afro-Amerikalıların bir zamanlar uğradığı ırkçı faşizan yaklaşıma benzetilmiş.Ancak kimi mutantlarda rahat durmuyor,kimisi yeteneklerini kullanıp suç işliyor kimisi ise kendilerini korumak adına yer altına inmiş.İşte böyle bir ortamda Strucker ailesi çocuklarının mutant olduğunu öğrenir.Çocuklarını bu baskıcı hükümetten korumak adına yer altına inmiş bir grup mutantın yanına sığınırlar.Ne varki aile reiside bir hükümet görevlisidir.
The Gifted yorum
Bir yandan dozunda bir aile dramı bir yandan kaçış macera öte yandan mutantların çatlamaları patlamaları keyifli aslında,eğlenceli.Çok öne çıkan bir oyunculuk performansı yok.Ancak dikkatler hep (bende oldu) hangi mutant daha güçlüdür sorusuyla ilgili.Ben karar veremedim,umarım siz verirsiniz.Fakat bende dikkat çeken mutant skilli aşağıdaki görselde.

Sürpriz bir sonla biten dizinin 2.sezonu yukarıda belirttiğim gibi 25 eylülde start veriyor.Bakalım yeni sezonda bizleri nasıl maceralar bekliyor.Bir sonraki yazım Mindhunter üzerine olucak.
Keyifli seyirler…




Henüz ilk 10 bölümlük 1. sezonu geride kalan yine bir roman uyarlaması olan The Alienist dizisi 19 nisanda 2. sezonuyla Netflix’de izleyicisyle buluşucak.
Yazımıza bu iyi haberle başlamak istedim çünkü gerek konusu  gerek oyunculuk performanslarıyla dikkatleri üzerine çekmeyi başardı.
Başrollerinde Daniel Brühle,Luke Eans ve Dakota Fanning’in oynadığı dizi polisiye gerilim severler için biçilmiş kaftan.Olaylar 1896’nın New York’unda geçer.Alienist diye tabir edilen (Türkçesi ruh avcısı) bir psikiyatr,genç ve güzel stajyer polis ve bir gazeteci bir seri katilin peşindedir.Buradan bakıldığında çok sıradan bir konu olduğu düşünülebilir fakat spoiler vermemek adına konuyu bu şekilde özetlemek isterim.
Ancak her şeyi bir kenara bırakarak dizi sırf 1896 New York şehrinin dokusunu görmek adına izlenebilir.Şehrin sosyolojik,idari ve ekonomik durumu içler acısı.Polis teşkilatı kokuşmuş olarak görüyoruz.En önemlisi ise katilimiz genel evlerinde çalıştırılan,çalışmak zorunda olan kadın giysileri ve makyajlarıyla küçük erkek çocukların peşinde.Vahşice işlenen cinayetler cabası.Bu tarzda sahneler çokca karşımıza çıkıyor.
Kriminal ve gerilim temaları dozunda ayarlanmış.Benim en çok dikkatimi çeken oyuncu ise Cpt Connor(David Wilmott) karakteri.Yan rollerde fakat değerli bir oyunculuk göstermiş.Bunun dışında başrol oyuncusu psikiyatr(Daniel Brühl) gayet başarılıydı.
Bakalım The Alienist’te 2.sezonda bizleri neler bekliyor olacak.Ben bir Peaky Blinders performansı bekliyorum açıkçası bu diziden,yani sezon süresi olarak.
Tavsiye niteliğindeki bu yazımın sonunda bir sonraki dizi değerlendirmem The Gifted için olacak.Yeni başlayan bir dizi daha.Özellikle fantasik türü sevenler için.
İyi seyirler




Castle Rock Hakkında
Bir Stephen King J.J.Abrahams buluşması daha Netflix dizisi olarak karşımıza çıktı.Özellikle gerilim türü severler için kaçırılmaması gereken bir dizi olmuş.
Henüz 10 bölümlük ilk sezonu yayınlanan dizi final sahnesiyle izleyenlerini 2.sezona hazır hale getirdi.Dizi gerilim,gizem ve dram öğelerini tam anlamıyla içinde barındırıyor.Her bölümün final sahnesi sizi gerilimin gizemin doruklarına çıkarıcaktır.
Castle Rock Konusu
Fantasik bir kasaba,ağzını bıçak açmayan gizemli bir yabancı,yıllar önce ormanda kaybolup 11 gün sonra ortaya çıkan babasının ölümünden sorumlu siyahi bir çocuk,Alzheimer hastası bir anne ve kasabanın şerifi diye özetleyip dizinin gizemini arttırmada izleyecek olanlar için yararlı olabilir.
Castle Rock karakter değerlendirme
Karakterlerin hepsi rollerinin hakkını vermişler.Hiç bir şekilde abartılı ön plana çıkan bir performans yok.Yalın, sade,başarılı bir oyunculuk görüyoruz.Benim en çok dikkatimi çeken iki karakter ise Alzheimer hastası anne(Sissy  Spacek) ve Shameless dizisindeki Mickey karakterini canlandıran( Noel Fisher).
Castle Rock Tavsiye
Özellikle gerilim ve gizem severler için  kaçırılmaması gereken bir dizi olduğunu düşünüyorum.Dizinin en büyük özelliği her bölüm sonunda sizde büyük bir merak duygusu uyandıracaktır.Neden ve nasıl sorularını kendinize sıkça soracaksınız.Dram sevmeyenler kesinlikle izlemesin çünkü çok sıkıcı değerlendirmesi yapabilirler.Dram severler ise gerilim ve gizemden dizinin dram öğelerini taşımadığını iddia edebilirler.
Evet izlemeye karar verenlere iyi seyirler.Yok bu dizi bana göre değil diyenler için ise The Alienist değerlendirmemde görüşmek üzere…
Anahtar kelime:Castel rock, gerilim, gizem, Stephen King